Benim için yılın şairi kesinlikle John Berryman yeni tanıştığım için kendisiyle buldumcuk oldum tabi. Ayrıca okuduğum hiç bir şiirini tam çözümleyemiyorum. Referansların içinden çıkamıyorum; başım dönüyor, bazen gözüm kararıyor. Bazen de gün içinde bi mısra aklıma geliyor olmadık bi yerde başıma Newton elması düşmüş gibi 'haaadi be tabii yaa oraya gönderme yapıyoooo vay arkadaş' filan gibi kendi kendime söyleniyorum.
yılın şiiri olarak hangi birini seçsem bilemediğim için hiç birini seçmiyorum ama size Berryman's Sonnets den birini yazacağım.
# 27
In a poem made by Cummings, long since, his
Girl was the rain, but darling you are sunlight
Volleying down blue air, waking a flight
of sighs to follow like the mourning iris
your shining-out-of-shadow hair I miss
A fortnight and to-noon.
What you excite
You are, you are me as light's parasite
For vision on...us.
O if my syncrisis
Teases you, briefer than Propertius'in this paraphrase by Pound - to whom I owe three letters-
why run through me like a comb:
I lie down flat! Under your discipline I die.
No doubt of visored others, though..
the broad sky dumb with stars shadows me home.
Neyse sonra
NewYorker bu yıl A.E. Stallings adlı şairi seçmiş, Berryman çeviremiyorum (sıkar tabi biraz) bari Stalling çevirmiş olayım
buyrun:
After a Greek Proverb
Ουδέν μονιμότερον του προσωρινού
We’re here for the time being, I answer to the query—
Just for a couple of years, we said, a dozen years back.
Nothing is more permanent than the temporary.
Şimdilik buradayız diyorum cevaben
bi kaç yıl için dedik bi düzine yıl önce
hiçbişey geçiciden daha kalıcı değil.
We dine sitting on folding chairs—they were cheap but cheery.
We’ve taped the broken window pane. tv’s still out of whack.
We’re here for the time being, I answer to the query.
katlanır sandalyelerde yiyorduk yemeğimizi- ucuz ama neşeli diye
kırık camları bantladık, televizyonunsa hala ayarı bozuk
şimdilik buradayız, hiçbirşey gecici kadar kalıcı değil.
When we crossed the water, we only brought what we could carry,
But there are always boxes that you never do unpack.
Nothing is more permanent than the temporary.
suyu geçerken ancak taşıyabileceğimiz kadar almıştık
ama heryer asla açmayacağın kutularla dolu.
hiç bişey geçici olan kadar kalıcı değil.
Sometimes when I’m feeling weepy, you propose a theory:
Nostalgia and tear gas have the same acrid smack.
We’re here for the time being, I answer to the query—
bazen ağlak olduğumda ortaya bi teori atıyorsun
nostalji ve göz yaşartıcı gaz aynı acıtan şaplak etkisine sahip
şimdilik buradayız diyorum cevaben
We stash bones in the closet when we don’t have time to bury,
Stuff receipts in envelopes, file papers in a stack.
Nothing is more permanent than the temporary.
kemikleri dolapta istifliyoruz gömmeye zamanımız olmayınca
faturalar zarflarda , dosya kağıtları zula.
hiçbişey geçiciden kalıcı değil.
Twelve years now and we’re still eating off the ordinary:
We left our wedding china behind, afraid that it might crack.
We’re here for the time being, we answer to the query,
But nothing is more permanent than the temporary.
12 yıl sonra şimdi ve hala sıradanı yiyoruz
düğün takımlarımızı geride bıraktık çatlayacak diye
şimdilik buradayız diyorum da cevaben sorguda
hiçbişey geçiciden daha kalıcı değil.
Fekat bu da yılın şiiri değildi!
yılın şiiri !
Cevat Çapan'dan. Eski bir şiiri bu yıl karşıma çıktı onun için bu yıl karşıma çıkan dizelerden en hoşu olarak onu seçtim.
Buradan
Bu külrengi düzenden uzakta
Fenikeli martılar olmalı
Sevişen
Sevişmeyi düşünmeden.
2 yorum:
Mabelard Yılın Şiir Ödülü
Hoş bir sürpriz oldu :) Teşekkür ederim Drifter.
John Berryman'ı tahmin ediyordum. Eylül ayında sayfanızda okumuştuk. A.E.Stallings'i hiç duymamıştım. Son birkaç yıldır Dünya Edebiyatını izlemekte güçlük çekiyorum. (Taşra'da yaşamanın talihsizliği ve yoğun çalışma koşulları diyelim.)
"hiç bişey geçici olan kadar kalıcı değil" bunu sevdim.
Nilay Özer şiirlerini okudum bugün. "Ol" isimli şiirine ve "Sanatoryum"a yıldız işareti koydum.
Şöyle diyor "ol" isimli şiirinde.
"her cemrenin ateşe düştüğü tende
nefes almak bir tören gerektirir
gül mezheptir rengini saklayana"
ve "kendime üzülmenin rengini bulamadım" dizesiyle başlayan"sanatoryum"un ikinci kıtasına dikkat,
"benden saklama günlerin bildiğini
göğsünde yağmurlarla indiğini geceye
söyle, kanıyorum de, nerde sevda kürleri
nerde izimi süren dalgın patika
ışık haylazlığıyla çerçevesinden taşmış
bir kır manzarasına yetmez hapların rengi"
İyi seneler. Şiirle kalın.
kategorinin yaratıcısı olduğunuzu unutmayalım unutturmayalım diye düşündüm.
Ben de sizin aksinize biraz da benzer sebeplerle yeni Türk şairlere uzağım ama blogunuz sayesinde pek güzel şiirler okudum. Sağolun, varolun. Size de iyi seneler olsun.
Yorum Gönder