Dizi yazarı bir arkadaşım var, pek tutan dizilerin yazar ekiplerinin vazgeçilmez elemanlarından adını vermeyeceğim. Son bi kaç yıldır hiç tadı yok, genel olarak depresyonda, acı çekiyor. Geçenlerde özel olarak telefon etti ve dedi ki; bak nezaketen izlediğini biliyorum, izleme, izlettirme! lütfen! rica ediyorum! dedi. (Yok yav nezaketen bile izlenecek gibi değil deyip yarasına basmadım.)
Biz netflixlere hbo'lara bakalım.
Hiç uzatmayacağım yılın dizisini zart diye açıklayacağım tabiki 'La Casa De Papel'
çok güzel senaryoydu.
sanki seyirciye satranç öğretiyordu.
güzel bir açılışla oyunu kurdu, bi sonraki hamlesini gördüğünüz anda değiştirdi başka bir oyuna geçti.
Tamam olanlar, herşey süper saçmaydı, romantikti ama bayaa samimiydi. Karakterlere bağlandık resmen.
Ah o canım Berlin'in kendini intiharlı ölüm sahnesi yok muydu? Kahkaha mı atsam hüngür fişek ağlasam mı tarifsiz duygularla... öyle işte.
Onun dışında daha önce de yazmıştım Olive Kitteridge (şurda https://justdriftingaround.blogspot.com/2018/09/olive-kitteridge-proudly-presents-77.html ) gerçekten güzel yapımdı.
ben bu sene bişey daha izledim bu arada. Geç de olsa zikretmek lazım.
2014- 2015 sezonunun Steven Soderbergh dizisi
The Knick
Clive Owen başrolde (müthiş oyun çıkartmış söylemek lazım zaten hastasıyız) yine doktor bu kez;
1900'lerin başları NewYork'ta bir hastane. Hardcore ameliyat sahneleri filan; acayip güzel çekimler kostüm, mekan...
neyse uzatmayacağım şimdiye kadar seyrettiğim en başarılı dönem dizilerinden biri diyebilirim.
Ne yazık ki zart diye bitti 2 sezonda. Yapım fazla kaliteli beklenen reytinge ulaşamayınca 3 sezon izni çıkmamış. Doğru dürüst bir sezon finali bile çekmemişler öyle diyeyim. Bence Soderbergh sinirlenmiş telefonu filan kapamış, çekmiş gitmiş. O kısmı hayal kırıklığı. Yine de öyle bile olsa değer.
Neyse canım biz bi bella ciao sahnesi izleyelim o zaman Profesör ve Berlin'den;
Biz netflixlere hbo'lara bakalım.
Hiç uzatmayacağım yılın dizisini zart diye açıklayacağım tabiki 'La Casa De Papel'
çok güzel senaryoydu.
sanki seyirciye satranç öğretiyordu.
güzel bir açılışla oyunu kurdu, bi sonraki hamlesini gördüğünüz anda değiştirdi başka bir oyuna geçti.
Tamam olanlar, herşey süper saçmaydı, romantikti ama bayaa samimiydi. Karakterlere bağlandık resmen.
Ah o canım Berlin'in kendini intiharlı ölüm sahnesi yok muydu? Kahkaha mı atsam hüngür fişek ağlasam mı tarifsiz duygularla... öyle işte.
Onun dışında daha önce de yazmıştım Olive Kitteridge (şurda https://justdriftingaround.blogspot.com/2018/09/olive-kitteridge-proudly-presents-77.html ) gerçekten güzel yapımdı.
ben bu sene bişey daha izledim bu arada. Geç de olsa zikretmek lazım.
2014- 2015 sezonunun Steven Soderbergh dizisi
The Knick
Clive Owen başrolde (müthiş oyun çıkartmış söylemek lazım zaten hastasıyız) yine doktor bu kez;
1900'lerin başları NewYork'ta bir hastane. Hardcore ameliyat sahneleri filan; acayip güzel çekimler kostüm, mekan...
neyse uzatmayacağım şimdiye kadar seyrettiğim en başarılı dönem dizilerinden biri diyebilirim.
Ne yazık ki zart diye bitti 2 sezonda. Yapım fazla kaliteli beklenen reytinge ulaşamayınca 3 sezon izni çıkmamış. Doğru dürüst bir sezon finali bile çekmemişler öyle diyeyim. Bence Soderbergh sinirlenmiş telefonu filan kapamış, çekmiş gitmiş. O kısmı hayal kırıklığı. Yine de öyle bile olsa değer.
Neyse canım biz bi bella ciao sahnesi izleyelim o zaman Profesör ve Berlin'den;