gökyüzünün altında gevşemiş onun bunun üzerine kafa yorup duruyor. Emeğin doğasını düşünüyor. Avareliğin doğasını ve göğün kendisini. Kocaman dalga dalga bulutlar yere o kadar yakın duruyorlar ki, insanın kement atıp birini tutası geliyor.- ister başının altına yastık yap ister midene indir. Bir tabak bol sulu fasülyeyi kocaman bir parça bulut etiyle götür, sonra da biraz kestirmek üzere uzan. Ne hayat ama! (hayalperestler- Patti Smith)
3 Mayıs 2023 Çarşamba
in my solitude
9 Ocak 2023 Pazartesi
Bir Blog Hikayesi ve Gezinti arabası
La Baladeuse - Gezinti arabası
Eskiden Bayonne ile Biarritz arasında bir tramvay işlerdi: yazın, buna kapalı yeri olmayan , üstü tümüyle açık bir vagon eklenirdi: Gezinti arabasıydı bu. Büyük sevinçti, herkes binmek isterdi: pek yoğun olmayan bir manzara boyunca insan, aynı zamanda hem panoramadan, hem hareketten, hem de temiz havadan yararlanırdı. Bugün artık ne gezinti arabası kaldı ne de tramvay. Biarritz yolculuğuysa tatsız tuzsuz bir iş. Bunu, ne geçmişi mitsel olarak güzelleştirmek için, ne de artık tramvay olmayışına üzülüyormuş gibi yaparak, yitip gitmiş bir gençliğe olan özlemimi belirtmek için söylüyorum. Bunu yaşama sanatının tarihi olmadığını belirtmek için söylüyorum. Evrim geçirmez yaşama sanatı : Yok olup giden zevk, sonsuza dek yitip gider, hiç bir şey konmaz yerine. Ardından başka zevkler gelir, ama bunlar da hiçbirşeyin yerine geçmez Zevklerde ilerleme olmaz, yalnızca değişimler olur.
Roland Barthes - Roland Barthes
Kıymetli blogger camiası, 2023’e hazır mıyız?
kıymetinizi biliyor musunuz?
iyi iyi. Ben de öyle düşünmüştüm.
2023 ocak itibarıyla havalı bir dönüş yapayım dedim bloga. Eee nerelerdeydin bunca zaman diye soracak olursanız, duymazdan geldiğimi bilin. Anlatacak olsaydım anlatırdım zaten.
Geçenlerde benim için ekstra önemli birisine başka birşey anlatırken fark ettim blogumu biraz boşladığımı, ve burada olmayı özlediğimi ve bana iyi geldiğini vs vs. (Ekstra önemliye vurgu yapınca kendisine vurgu yapamayacağım herkesin içinde ama zaten reklama ihtiyacı yok, alla’ ondan alsın bana versin biraz okuyucu, tıklayıcı filan)
Sonra düşündüm 2010 yılını. Ve sordum kendi kendime: Tam 13 sene önce. O mart günü ne olmuş da ben öyle, birden, estiği gibi blog sayfası dizayn etmişim ve Drfiter kişisini doğurmuşum?
Ilk blogposta gittim.
https://justdriftingaround.blogspot.com/2012/03/baslangic.html
Hahahahahahahh!
Gülünmeyecek gibi değil hakikaten.
‘Artık yazacak pek o kadar bir şey bulamıyorum’ diye blog açan bir profildir Drifter. Bilin diye söylüyorum.
Peki Ne anlatır bu ‘Me Gusta La Noche Me Gustas Tu?’
İste tam da Drifter kafasını anlatır. Tam olarak benimle ilgili değildir aslında. Yaşarken etkilendiklerimdir, etkilenirken dönüştüklerimdir, dönüşürken savrulduklarımdır. Tutunamayıp düştüklerimdir. Hiçbir şey olmamış gibi kalktıklarımdır. Burnum bile kanamamış gibi yaptıklarımdır. yapmayı sevdiğim şeyleri yapmamı istemeyenlere inattır, biraz yaşama sanatıdır biraz Manu Chao’ya öykünmedir ve saygı duruşudur. Biraz neden hayatta olduğunu hatırlamaktır.
Evet bir süredir yoktum. Ama şimdi buradayım yukarıdaki alıntıyı havalı olsun diye koymadım. Havalı oldu o ayrı, ama aslında kendime koydum. Üzülmeyeyim diye.
Yad edelim ve devam edelim.
E çalalım o zaman ve ekleyelim hiçcccc bir yerde bulamayacağınız drifter çevirisini de…
¿Qué hora son, mi corazón?
Orada saat kaç Sevgilim?
Te lo dije bien clarito
Sana söylemiştim açık açık değil mi?
Permanece a la escucha (bende kal!)
Permanece a la escucha (stay tuned millet!)
Doce de la noche en La Habana, Cuba (Havana Cuba’da gece saat 12)
Once de la noche en San Salvador, El Salvador (El Salvador, San Salvador’da gece saat 11)
Once de la noche en Managua, Nicaragua (Nikaragua , Managua’da gece saat 11)
Me gusta los aviones, me gustas tú
(Uçakları severim bir de seni)
Me gusta viajar, me gustas tú
(Seyahat etmeyi severim, bir de seni)
Me gusta la mañana, me gustas tú
(Sabahlar severim, bir de seni)
Me gusta el viento, me gustas tú
(Rüzgarı severim, bir de seni)
Me gusta soñar, me gustas tú
(Hayal etmeyi severim ve tabiki seni)
Me gusta la mar, me gustas tú
(Denizi severim, bi’de seni)
¿Qué voy a hacer?, je ne sais pas (şimdi ne yapsam bilmiyorum)
¿Qué voy a hacer?, je ne sais plus (ne yaparım şimdi artık bilmiyorum)
¿Qué voy a hacer?, je suis perdu (Ben şimdi ne yapacağım, galiba kayboldum)
¿Qué horas son, mi corazón? (Orada saat kaç sevgilim?)
Me gusta la moto, me gustas tú
(Motorları severim bir de seni)
Me gusta correr, me gustas tú
(Koşmayı severim, bir de seni)
Me gusta la lluvia, me gustas tú
(Yağmuru severim, bir de seni)
Me gusta volver, me gustas tú
Dönüşleri severim bir de seni
Me gusta marihuana, me gustas tú
(Marihuana’yı severim, bir de seni)
Me gusta Colombiana, me gustas tú
(Kolombiya nezlesini severim, bir de seni)
Me gusta la montaña, me gustas tú
(Dağları severim bir de seni)
Me gusta la noche (me gustas tú)
Geceye bayılırım ve bir de sana
¿Qué voy a hacer?, je ne sais pas (şimdi ne yapsam hiç bilmiyorum)
¿Qué voy a hacer?, je ne sais plus (ne yapayim şimdi artık bilmiyorum)
¿Qué voy a hacer?, je suis perdu (Ben ne yapıyordum, kesin kayboldum)
¿Qué horas son, mi corazón? (Orada saat kaç sevgilim?)
Doce, un minuto (12’yi bir geçiyor.)
Me usta la cena, me gustas tú
(Akşam yemeğini severim, bir de seni)
Me gusta la vecina, me gustas tú (Radio Reloj)
(Komşuluğu severim, ve bir de seni) Radyo da hala açık
Me gusta su cocina, me gustas tú (una de la mañana)
(Senin yemeklerini severim ve bir de seni)
Me gusta camelar, me gustas tú
(Etkilemeyi severim ve bir de seni)
Me gusta la guitarra, me gustas tú
(Gitar sesini severim, ve bir de seni)
Me gusta el reggae, me gustas tú
Reggae’yi severim, ve tabiki seni)
¿Qué voy a hacer?, je ne sais pas (şimdi ne yapsam hiç bilmiyorum)
¿Qué voy a hacer?, je ne sais plus (ne yapayim şimdi artık bilmiyorum)
¿Qué voy a hacer?, je suis perdu (Ben ne yapsam şimdi, hakikaten kayboldum)
¿Qué horas son, mi corazón? (Orada saat kaç sevgilim?)
Me gusta la canela, me gustas tú
(Tarçını severim, ve bir de seni)
Me gusta el fuego, me gustas tú
(Ateşi severim ve bir de seni)
Me gusta menear, me gustas tú
(Kıpırdatmayı severim ve bir de seni)
Me gusta La Coruña, me gustas tú
(Coruña birasını da takımını da severim ve bir de seni.)
Me gusta Malasaña, me gustas tú
(Malasanya’yı severim ve bir de seni)
Me gusta la castaña, me gustas tú
(Kestaneyi severim ve bir de seni)
Me gusta Guatemala, me gustas tú
(Guatemala’yı severim ve tabiki seni)
¿Qué voy a hacer?, je ne sais pas (şimdi ne yapsam hiç bilmiyorum)
¿Qué voy a hacer?, je ne sais plus (ne yapayim şimdi artık bilmiyorum)
¿Qué voy a hacer?, je suis perdu (Ben ne yapıyordum, kayıp diyebilirsiniz bana)
¿Qué horas son, mi corazón? (Orada saat kaç sevgilim?)
¿Qué horas son, mi corazón?
¿Qué horas son, mi corazón?
¿Qué horas son, mi corazón?
¿Qué horas son, mi corazón?
¿Qué horas son, mi corazón?
¿Qué horas son, mi corazón?
Cuatro de la mañana
(Sabahın dördü)
A la bin, a la ban, a la bin-bon-bam
A la bin, a la ban, a la bin-bon-bam
Obladí obladá obladí-da-da
A la bin, a la ban, a la bin-bon-bam
Radio reloj
(Radyo Reloj hala açık)
Cinco de la mañana
(Saat sabah beş!!!)
No todo lo que es oro brilla
(Her parlayan altın değildir malum)
Remedio chino e infalible
çin tıbbı yanılmaz
Hepimize iyi seneler olsun kolay geçsin :D
31 Aralık 2019 Salı
DRIFTER AWARDS 2019 KAPANIS; YILIN EN GÜZEL PARÇALARI
Habanot - so far
Bakar - hell & back
Alex Ebert - truth
İmam baildi - agrosvinis muni
Micatone -handbrake
General electrics - migration feathers
Galiba yılın şarkısı'nı seçemeyeceğim.
Böylece 4. Geleneksel Drifter Ödül Töreninin de sonuna geldik; 2019'u da devirdik arkadaşlar. Yeni yılda görüşmek üzere, herkese harika bir yılbaşı gecesi ve en süperinden bir yeni yıl sabahı diliyorum.
Bu da drifter'in new years eve party essential playlisti
Buyrun afiyetle 🍾🍸🍷🍹🎆🎇🎉🎉🎊💖❤️💜💛💙🎷🎤🎹🎼💃✌🏻️🎶😍
3 Kasım 2019 Pazar
drifter’in hazan mevsimi playlisti; dikkat ağlatır!!
16 Ekim 2019 Çarşamba
18 Aralık 2018 Salı
DRIFTER AWARDS 2018 AÇILIŞ TÖRENİ
Siboneyle...
neyle neyle? dediğinizi duyar gibi oldum.
radyoda çaldı bugün çok özendim açılış töreni parçası yaparım ben bunu dedim ve akabinde yaptım. Radyo ne güzel bi olgu diye Guglielmo Marconi'yi gani gani rahmetle anıyoruz. Anmışken Tesla'yı da sıraya koyuyoruz. Koymazsak fena bozuluyor çünkü.
(kulaklı tavsiye edilir)
Çok sevgili Blogger Camiası, 2018'i de 'önceki kayıtlar' sayfalarına gönderiyoruz. Geçen yıl içime doğduğu gibi en süper bi yıl filan olmadı tabiki; E malum Çinli de olmadığımızdan krizi fırsata çeviremedik zira milletçe kriz psikolojisiyle birbirimize negativite ve agresyon ve bilimum moral çöküntüsü bulaştırdık. Ama öyle böyle idare ettik işte. 2019 daha iyi olur inşallah.
Lord Tennyson ne demiş?
Hope smiles from the threshold of the year to come, whispering, 'It will be happier.'
O zaman fazla da şeytmiyoruz direkt kategorilere geçiyoruz;
30 Mart 2018 Cuma
27 Temmuz 2017 Perşembe
27 Nisan 2017 Perşembe
bugunun sarkisi
sonra fark ettim ki o adamdı andrew bird: en sevdigim kadin vokallerden biri olan Fiona apple’la gelmis gecmis en guzel düet vidyosunu çekmişlerdi.
15 Şubat 2017 Çarşamba
23 Ekim 2016 Pazar
11 Şubat 2016 Perşembe
24 Aralık 2015 Perşembe
DRIFTER AWARDS 2015/ EN SÜPER ŞARKI
aslında bir tane daha var yılın benim için en güzel şarkısı ama onun vidyosu yok zaten boşverin, bununla idare edin.
9 Ağustos 2014 Cumartesi
Bi epeydir günün şarkısı; a hard rain's gonna fall
5 Nisan 2013 Cuma
Graham Nash fotoğrafları ve hey gidi nitty gritty!
bu arada twiggy'nin bunların arasında ne işi vardı onu hiç anlamadım
ama çok şahane kız değil mi?
Allan Clarke
neil young 1970
johny Cash
diğer fotoğraflar şu linkte
https://www.morrisonhotelgallery.com/photographer/default.aspx?photographerID=41&photographID=1701
8 Kasım 2012 Perşembe
çok güzel cover
haa bi de bu inforraphic'i buldum çok güldüm.
22 Ekim 2012 Pazartesi
21 Mayıs 2012 Pazartesi
do it light...
Donna Summer'ın ardından Robin Gibb de sizlere ömür. Babama telefon açıp taziyelerimi sundum, buradan da en sevdiğim Be Gees parçasıyla kansere hareket çekiyorum.
13 Nisan 2012 Cuma
ODE TO BILL
Ve yararlı doğal birşey sayılır.
and are considered a fruitful, natural thing to do
Bir davranış şekilinin içinden geliyorum
Sürülmüş bir buğday tarlasına. Solumda martılar,
İç karada tatildeler.on an inland vacation
Uslubumu önemsiyor havasındalar.
Yada başka bir örnek verelim: geçen ay
daha fazla yazmaya yemin ettim. Yazmak nedir?
Ee benim durumumda , kağıda dökmektir.
Düşünceleri değil tam olarak, ama fikirleri belki:
Düşünceler hakkındaki fikirleri.
Düşünceler çok iddialı bir sözcük.
thoughts is too grand a word.
Fikirler daha iyi, tam kastettiğim şey olmasa da.
Bir gün açıklarım. Ama bugün olmaz.
Şöyle hissediyorum, sanki biri bana bir yelek dikmiş de
kırlarda gezinirken onu giyiyorum.
O kişiye bağlılığımdan , kimseler yok görecek oysa,
Bir ben bir de nasıl göründüğümü algılayışım içimde.
with my inner vision of what I look like.
Yeleği giymek hem bir görev hem bir zevk
çünkü emiyor beni çok fazla emiyor.
because it absorbs me, it absorbs me too much.
Bir at çarpık olarak duruyor
irregularly against
şuradaki tarla üstünde. Bu görüntüyü ben mi
Algılıyorum? O benim mi, yoksa onu
Başka görüntülere mi borçluyum, farkedilmemiş ve kaydedilmemiş,
büyük dinlenik kavsinde zamanın
on the great, relaxed curve of time
tüm unutulmuş baharlara , atılan çakıllara,
bir zaman dinlenen son ışıktan
günlük hayatın unutkanlığına kayan şarkılara mı?
songs once heard that then passed out of light
into everyday oblivion?
o adam
ağır ağır uzaklaşıyor, başını kaldırıp
ayak sürüyen bir soruyu pompalıyor gökyüzüne.
(a lingering question)
O adamı da kurban edebiliriz.
Nihai ilerlemeye, etmeliyiz çünkü, ilerlemek zorundayız.
john ashbery
20 Ocak 2011 Perşembe
The Eloi and the Morlocks
The nameless hero, pursued by Morlocks, escapes back into present. He brings with him as a solitary token of his adventure an unknown flower that falls into dust and that will not blossom on earth until thousands and thousands of years are over.
The book of Imaginary Beings - J.L. Borges
yani hikayenin güzelliğine bak...
"moonless nights" ne güzel tamlamadır...
şimdi aklıma başka birşey geldi...ben ki Billie Holiday hastası bir insanım "God Bless the Child" parçasını ilk kez Alex Gopher'dan dinlemiştim.
orda Billie ,
them that's got shall get
them that's got shall lose
der;
ben onu hep
moonless sky shall get
moonless nights shall loose
diye duymuşumdur.
çocukken de uydururdum öyle şarkıları...
neyseki şimdi google var...
Morlock'um ben.