Chirico etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Chirico etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ocak 2025 Salı

Gölgecilik #2


“There is much more mystery in the shadow of a man walking on a sunny day than in all the religions in the world” 

Giorgio de Chirico


Bugün chiaroscuro’dan  bahsedelim.

Işık ve karanlığın keskin ayrıksılığından doğan dramatik görsel efekt. 

Yani Caravaggio’nun tablolarındaki insanın canını acıtan dramatik gerçeklik, golgenin aydınlatıcı kudreti. 


Oysa biz gölgenin cismi aydınlatıcı değil, kafasını uzatarak cismi amplifiye edici kudretinin pesindeyiz. fiziksel varlığın uzamı olan, onu önceleyen ve ona eklenen ve sonsuza kadar izdüşen kudretinin peşindeyiz. Onun gölgesinin gölgesinin gölgesinin gölgesinin gölgesinin…

Ürpertici ve rahatsız da edici biraz.


O zaman yaşasın sürreal

Biraz Chirico inceleyelim. 


aşağıdaki tablonun ismi 'Mystery and Melancholy of a Street' 


bir italyan kasaba meydanı. yazın en sıcak ayı; mesela ağustos, öğleden sonra üç dört gibi düşünelim. meydana çıkan dar sokaklarda hemen hemen kimseyi bulamazsınız, eğer bir sebeple sokaktaysanız sararmış yüz yüzelli yıllık binaların gölgelerine sığınır yürürsünüz gideceğiniz yere. Biraz sepya, biraz yalnız hissedebilirsiniz ve bu son derece normaldir. Ama şu aşağıdaki tabloya bakınca insan, “ben neyi kaçırdım acaba?”diyor, demiyor mu?


işte bunlar hep gölgecilik. 





Şöyle izah etmiş:

Every object has two appearances: one, the current one, which we nearly always see and that is seen by people in general; the other a spectral or metaphysical appearance beheld only by some rare individuals in moments of clairvoyance and metaphysical abstraction, as in the case of certain bodies concealed by substances impenetrable by sunlight yet discernible, for instance, by X-ray or other powerful artificial means.



hadi buna ok. 

peki ya disquieting of muses tablosuna ne demeli?



alla'm ne kadar üzünçlü bi' tablo.

pure sadness!
kasaba meydanının orta yerinde, ne gidebilmiş ne kalabilmiş,  
bavullarıyla kederine gömülmüş bir kadın başında taşa dönmüş  kımıldayamadan öylece donmuş kalmış bir adam, gölgeler ve sezzizlik. 
o arkadaki figur de Ariadne terkedilmişliğin mitolojik sembolü. 

Chirico Ariadne ile saplantılı. işte plaza serisinde meydanın ortasına sereserpe koyduğu heykel hep Ariadne.  
Ovid'in Ariadne ve Tesseus mitiyle bozmuş denildiğine göre çizerken kafası sürekli o imgeler o sahnelerle meşgul.  


Bu yukarıdaki tablodan çok etkilenen biri daha var bu arada belki bağlantıyı kurmuşsunuzdur:

Sylvia Plath 

Disquieting Muses şiirinin son bölümüyle iyi geceler dileyeyim öyleyse. Şiirin en sevdiğim bölümü son bölümü değil ama olsun. 

Day now, night now, at head, side, feet,

They stand their vigil in gowns of stone,

Faces blank as the day I was born.

Their shadows long in the setting sun

That never brightens or goes down.

And this is the kingdom you bore me to,

Mother, mother. But no frown of mine

Will betray the company I keep.


en kısa zamanda gölgeciliğe devam...