sigara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sigara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Mart 2012 Perşembe

sabahın parçası

şimdi ne yalan söyliyeyim, derbi esnasında önceden de öngördüğüm üzere, canım Hakan Kadir Balta'nın golünün akabinde bir sigara yaktımdı... Emre yapma! dediyse de yaptım. feda olsun ilk 48 saate. Tabi sil baştan.

neyse bugün itibariyle sigarasız geçirdiğim 4.gün.
cravingler iyice azaldı.
bugün daha mutlu kalktım gibi.

ama iflasın eşiğindeyim,
kendimi sigaradan uzak tutacam diye; ve uzak tutarken gamdan kederden verem olmayayım diye harcadığım paranın, seyrettiğim rom-com'un haddi hesabı yok.
emre'den boşansam bu kadar alışverişe verir miydim kendimi bilmem.

neyse "ilk riskli dönem"i atlattım. (ilk üç gün oluyor ilk riskli dönem)
ikinci riskli dönem 3. haftaymış.

bu arada dünkü maçta yarabandı takan Fenerli kadınlar onursuzdur...
bunu da 4 gündür sigara içmiyorum diye söylemiyorum.
öyle yani...













15 Mart 2012 Perşembe

tam iki saat kaldı. iki saat sonra 24 saattir sigara içmemiş bir insan olacağım;
"insan" burada kilit kelime.
çünkü bu süre zarfında inanın ne bir sinir krizi, ne bir şirretlik, ne bir çatışma...

neyse şöyle söyleyeyim, son sigarayı içtikten sonra (ah! dün gibi hatırlıyorum);
evet hemen 20 dakika sonra, kan basıncı normale dönüp kalp atışları yavaşlıyormuş; el ve ayaklar ısınırmış;
bu 20 dakikaya fazla takılmamak lazım, önemli olan ilk 8 saat...
kandaki karbonmonoksit seviyesi normale dönüyor ve oksijen seviyesi yükseliyor. ilk sekiz saati geçirince kendinizi temiz havaya çıkarın biraz nefes alın ciğerlerin kapasitesini zorlayın diyorlar; bu arada ilk sekiz saat içinde en az 18 tane craving geliyor...üff acayip yokluyor yani...
bir şişe şarap işe yarayabilir;
ben bu 8 saatin en azından 6'sını uykuda geçirdim...yani gece bırakmak mantıklı olabilir.

bugünü de yatakta geçirdim. müzik dinleyip, film seyredip, blog okudum (depresif olmayanları- en çok olağanüstü sıradana takıldım; bir de siminya'ya tabi.)
Emre'yi evden gönderemiyorum ama odadan atmayı başardım...bu sayede vukuatsız geçirdik bu günü diyebilirim.

cravingler azaldı gibi. yarın daha önemli bir gün; yarın bu saatlerde koku alma ve tat alma duyularımda değişiklik olacakmış; sinir uçlarımdaki hasar tamir olmaya başlayacakmış, sinir uçlarımda hasar oluğunun farkında bile değildim.

yarını da atlatırsam işim kolaylaşacak, bir tek derbiden korkuyorum, yani derbiden sonra mı bırakmaya kalksaydım şu sigarayı diyip duruyorum kendime...

filmi de seyrettim, sıradan bir rom-com; başındaki kadın erkek diyaloğu olmasa woody allen filmi bile demem.
"sevişirken ölümü unutmak ya da  ölüm korkusunu unutturan sevişme" beni biraz etkilemiş olabilir.
ama söyleyeyim o kız puppy bakışlı owen wilson'ı iki günde oklavayla kovalar...



ama bu Angus nasıl bir adamdır?
bu nasıl hisli bir erkek sesidir?
tom york vardı bir de...yok yok bu Angus başka...