1 Ocak 2019 Salı

DRIFTER AWARDS 2018 YILIN EN SUPER PARÇASI


Müziğiniz susmasın susturmayın aman ha!


yılbaşı gecesi çalmazsam olmazlardan canım Fellini Felin'le başlayalım.




çok güzel bi thinking of you cover'ıyla devam edelim.



bi mother & child koyalım arkasına



ordan müthis bir Amé remixiyle diamonds on the soles of her shoes



böyle böyle nicolas jaar abimizin bi güzide setine bağlarız

ama Yılın parçası diyorduk!

PROMISES tabiki! (aman ne dinledik bu parçayı bu sene; gittiğim her yerde çaldı durdu! kızın o kahkahası yok mu;  bizi bizden aldı.) Çok remixi de yapıldı ama ben sadesini seviyorum.
o zaman "go get your everything" diyorum.

Herkese iyi seneler diliyor komşularla bahçeye havayi fişek patlatmaya gidiyorum. Burda usul buymuş!





31 Aralık 2018 Pazartesi

DRIFTER AWARDS 2018 MABELARD YILIN ŞİİRİ ÖDÜLÜ


Benim için yılın şairi kesinlikle John Berryman yeni tanıştığım için kendisiyle buldumcuk oldum tabi. Ayrıca okuduğum hiç bir şiirini tam çözümleyemiyorum. Referansların içinden çıkamıyorum; başım dönüyor, bazen gözüm kararıyor. Bazen de gün içinde bi mısra aklıma geliyor olmadık bi yerde başıma Newton elması düşmüş gibi 'haaadi be tabii yaa oraya gönderme yapıyoooo vay arkadaş' filan gibi kendi kendime söyleniyorum.  

yılın şiiri olarak hangi birini seçsem bilemediğim için hiç birini seçmiyorum ama size Berryman's Sonnets den birini yazacağım. 

# 27 

In a poem made by Cummings, long since, his
Girl was the rain, but darling you are sunlight
Volleying down blue air, waking a flight
of sighs to follow like the mourning iris
your shining-out-of-shadow hair I miss
A fortnight and to-noon.
What you excite 
You are, you are me as light's parasite
For vision on...us.
O if my syncrisis 
Teases you, briefer than Propertius'in this paraphrase by Pound - to whom I owe three letters-
why run through me like a comb:
I lie down flat! Under your discipline I die.
No doubt of visored others, though..
the broad sky dumb with stars shadows me home.


Neyse sonra 
NewYorker bu yıl A.E. Stallings adlı şairi seçmiş, Berryman çeviremiyorum (sıkar tabi biraz) bari Stalling çevirmiş olayım
buyrun:

After a Greek Proverb

Ουδέν μονιμότερον του προσωρινού
We’re here for the time being, I answer to the query—
Just for a couple of years, we said, a dozen years back.
Nothing is more permanent than the temporary.

Şimdilik buradayız diyorum cevaben
bi kaç yıl için dedik bi düzine yıl önce
hiçbişey geçiciden daha kalıcı değil.

We dine sitting on folding chairs—they were cheap but cheery.
We’ve taped the broken window pane. tv’s still out of whack.
We’re here for the time being, I answer to the query.

katlanır sandalyelerde yiyorduk yemeğimizi- ucuz ama neşeli diye
kırık camları bantladık, televizyonunsa hala ayarı bozuk
şimdilik buradayız, hiçbirşey gecici kadar kalıcı değil.

When we crossed the water, we only brought what we could carry,
But there are always boxes that you never do unpack.
Nothing is more permanent than the temporary.

suyu geçerken ancak taşıyabileceğimiz kadar almıştık
ama heryer asla açmayacağın kutularla dolu.
hiç bişey geçici olan kadar kalıcı değil. 

Sometimes when I’m feeling weepy, you propose a theory:
Nostalgia and tear gas have the same acrid smack.
We’re here for the time being, I answer to the query—

bazen ağlak olduğumda ortaya bi teori atıyorsun
nostalji ve göz yaşartıcı gaz aynı acıtan şaplak etkisine sahip
şimdilik buradayız diyorum cevaben

We stash bones in the closet when we don’t have time to bury,
Stuff receipts in envelopes, file papers in a stack.
Nothing is more permanent than the temporary.

kemikleri dolapta istifliyoruz gömmeye zamanımız olmayınca
faturalar zarflarda , dosya kağıtları zula.
hiçbişey geçiciden kalıcı değil.

Twelve years now and we’re still eating off the ordinary:
We left our wedding china behind, afraid that it might crack.
We’re here for the time being, we answer to the query,
But nothing is more permanent than the temporary.

12 yıl sonra şimdi ve hala sıradanı yiyoruz
düğün takımlarımızı geride bıraktık çatlayacak diye
şimdilik buradayız diyorum da cevaben sorguda
hiçbişey geçiciden daha kalıcı değil.



Fekat bu da yılın şiiri değildi!

yılın şiiri !
Cevat Çapan'dan. Eski bir şiiri bu yıl karşıma çıktı onun için bu yıl karşıma çıkan dizelerden en hoşu olarak onu seçtim.


Buradan 
Bu külrengi düzenden uzakta
Fenikeli martılar olmalı
Sevişen
Sevişmeyi düşünmeden.

DRIFTER AWARDS 2018 YILIN FİLMİ

Ridley Scott'ın son filmini seyerttiniz mi? Zoe.
(cık! o değil!)
bu yıl en son bu filmi , kızı seviyorum diye izledim, Lea Seydoux...
yapay zeka olduğundan bihaber bir yapay zekayı canlandırıyor; sonra öğrenince işler karışıyor filan.
yani Ridley abimiz de black mirror seyretmiş. Emeğe saygı tabi de pek yavan. Aklımda bu konuyla ilgili deli sorular varken bana öyle geldi en azından.
bu konuyla ilgili epey bi okuyorum aslında çok acayip makaleler yazılıyor bu ara çok seksi konu malum. geçenlerde okuduğum bi makalede - machine learning'le ilgili- yazar bilim insanı şöyle bir iki soru sormaya çalışmış; (yani en azından ben öyle anladım, çünkü bu tip makaleleri tam olarak yüzde yüz anlamak anlamlandırmak henüz o kadar basit değil. )

biz mi makineleri yapıyoruz , makineler mi bizi yapıyor?
are we becoming machines? or are we? (yani makine mi oluyoruz yoksa olduk mu? )
soru güzel
bundan sonra üretilecek yapay zekalar bizi insan türü olarak nereye evrimleştirecek?
işte filmde bu soruların hiç biri yok
onun için yılın filmi seçmiyorum Zoe'yi. Ama siz denk gelirseniz izleyin tabi. Hem Evan Mcgregor'da var.


Bu yıl çok güzel pek güzel filmler izledim. çok görülesi olanları da gecesini de gündüzünü de sevdiğim blogumda paylaştım vicdanım rahat.
şuralarda.


Yılın ennn güzel filmi ise Ahhhlat Ağacı tabiki!


seyrettikten sonra bi mutlu oldum ki... iyi ki Nuri Bilge Ceylan var. 

bi de sizi şu alıntıya götürmek ve Yusuf Atılgan'a bi selam çakmak istiyorum:


Ruhu şadolsun, sizlerin de sinemadan çıkmışlıklarınız bol olsun!

bu sahne müthişti.