gökyüzünün altında gevşemiş onun bunun üzerine kafa yorup duruyor. Emeğin doğasını düşünüyor. Avareliğin doğasını ve göğün kendisini. Kocaman dalga dalga bulutlar yere o kadar yakın duruyorlar ki, insanın kement atıp birini tutası geliyor.- ister başının altına yastık yap ister midene indir. Bir tabak bol sulu fasülyeyi kocaman bir parça bulut etiyle götür, sonra da biraz kestirmek üzere uzan. Ne hayat ama! (hayalperestler- Patti Smith)
favorim kurutma makinasına saklanan arkadaş; sayko killer'ı içeri alan bi'de senin mavili arkadaş üçü kapışır :D yine de mavili arkadaşla ilgili çok güzel felsefeyi merak ettim.
balonun peşinden umarsızca gidiyor, tek istediği o, yaşamda... zaten ikiye ayrılsa bile mutlu mutlu elinde taşıyor balonü.ne denir buna işte böyle adamsendeci olmak lazım dünyada... ölmek lazım acil değil ama çabuk çabuk...karma felsefesi gibi.. güzel umut edip sonra biçseler bile yola çıkmış olmanın mutluluğuynan mutlu kalınabilir mi ki acaba diye soruyor insan.. bombok da olsak yaşamda, bizi, ruhumuzu, oradan oraya savursalar da o ikiye ayrılmış şekilde balonu yine de tutmak lazım buna inanıyorum ben...bilemedim..
iki şey var; 1. ikiye ayrılıp yine de hayatta kalabiliyo olabilseydik keşke çok kullanışlı bir 'süper güç' keşfetmiş olduğun için seni tebrik ediyorum. 2."ölmek lazım acil değil ama çabuk çabuk" ne güzel bir niyet; hüsn'niyet :D çok bayıldım. not: yine de karma felsefesiyle bağlantısını bitürlü kuramadım.
ne ekersen onu biçersin fakat balonu isteyip ölmek de var...onun için ölmediğimizi varsayarsak (yani bütün olumsuzlukları gözardı edip) o zaman mutlu olup balonu tutabiliriz yeniden... bu anlamda karma olabilir belki...isteyip elde edip bunun farkında olabilmek... bazen mutlu muyuz değil miyiz anlamıyoruz bu yeti çok gelişmediği için bizde...
1. balonu sıkı tutmak gerekir. 2. ekmediğin veya yanlış ektiğin şeyler yüzünden balonu elinden kaçırabilirsin. 3.balon elinden kaçarsa kesin metroya kaçmıştır. 4.hiç durma raylara atla; balon bu olum iphone değil. 5. iphone olsa tren gelmeden alır çıkarsın yine (bi kaç teyze bağırır arkandan en nihayetinde ama elbet birileri çeker seni yukarı)ama balon durduğu yerde durmadığı için muhtemelen tren gelir seni biçer ikiye. 6.o vakit hayatta kalır da balonun da patlamamış olursa mutluluktan delirirsin.
Not1: bu altı maddedeki, balon, ekim-biçim, metro, raylar, tren, teyze, el veren birirleri ve hayat tamamen metaforik kullanılmıştır. yoksa süper saçma olurdu öyle değil mi?
Not-1: delirmeyi metaforik kullanacak değilim.
Not-2: sanırım tüm bu kurguda mutlu olabildiğin tek an balonun için raya atladığın andır. gerisi fantazi... (fantazi:literally)
aslında mutlu mu değil mi o anda balon elinde değilken anlaşılmıyor...zaten raylarda da balona gel gel işareti yapıyor ama nafile :) o kısmı çok komik...bir de tren ikiye ayırmaz ki ya orası da bir garip :D bütün bunnar realistik açılardan düşünüldü...yaşam metafor dünyasına çok izin vermiyor -.-
8 yorum:
çok güzelmiş :)
favorim sonlara doğru balonunu yakalamak isteyen mavili arkadaş :P
aslında o ikiye ayrılan mavili arkadaş üzerinden çok güzel felsefe yapılabilir :) bi an düşündüm de...
favorim kurutma makinasına saklanan arkadaş; sayko killer'ı içeri alan bi'de senin mavili arkadaş üçü kapışır :D
yine de mavili arkadaşla ilgili çok güzel felsefeyi merak ettim.
balonun peşinden umarsızca gidiyor, tek istediği o, yaşamda...
zaten ikiye ayrılsa bile mutlu mutlu elinde taşıyor balonü.ne denir buna işte böyle adamsendeci olmak lazım dünyada...
ölmek lazım acil değil ama çabuk çabuk...karma felsefesi gibi..
güzel umut edip sonra biçseler bile yola çıkmış olmanın mutluluğuynan mutlu kalınabilir mi ki acaba diye soruyor insan..
bombok da olsak yaşamda, bizi, ruhumuzu, oradan oraya savursalar da o ikiye ayrılmış şekilde balonu yine de tutmak lazım buna inanıyorum ben...bilemedim..
iki şey var;
1. ikiye ayrılıp yine de hayatta kalabiliyo olabilseydik keşke
çok kullanışlı bir 'süper güç' keşfetmiş olduğun için seni tebrik ediyorum.
2."ölmek lazım acil değil ama çabuk çabuk" ne güzel bir niyet; hüsn'niyet :D çok bayıldım.
not:
yine de karma felsefesiyle bağlantısını bitürlü kuramadım.
ne ekersen onu biçersin fakat balonu isteyip ölmek de var...onun için ölmediğimizi varsayarsak (yani bütün olumsuzlukları gözardı edip)
o zaman mutlu olup balonu tutabiliriz yeniden...
bu anlamda karma olabilir belki...isteyip elde edip bunun farkında olabilmek...
bazen mutlu muyuz değil miyiz anlamıyoruz bu yeti çok gelişmediği için bizde...
öyleyse şudur;
1. balonu sıkı tutmak gerekir.
2. ekmediğin veya yanlış ektiğin şeyler yüzünden balonu elinden kaçırabilirsin.
3.balon elinden kaçarsa kesin metroya kaçmıştır.
4.hiç durma raylara atla; balon bu olum iphone değil.
5. iphone olsa tren gelmeden alır çıkarsın yine (bi kaç teyze bağırır arkandan en nihayetinde ama elbet birileri çeker seni yukarı)ama balon durduğu yerde durmadığı için muhtemelen tren gelir seni biçer ikiye.
6.o vakit hayatta kalır da balonun da patlamamış olursa mutluluktan delirirsin.
Not1: bu altı maddedeki, balon, ekim-biçim, metro, raylar, tren, teyze, el veren birirleri ve hayat tamamen metaforik kullanılmıştır.
yoksa süper saçma olurdu öyle değil mi?
Not-1: delirmeyi metaforik kullanacak değilim.
Not-2: sanırım tüm bu kurguda mutlu olabildiğin tek an balonun için raya atladığın andır. gerisi fantazi... (fantazi:literally)
aslında mutlu mu değil mi o anda balon elinde değilken anlaşılmıyor...zaten raylarda da balona gel gel işareti yapıyor ama nafile :) o kısmı çok komik...bir de tren ikiye ayırmaz ki ya orası da bir garip :D
bütün bunnar realistik açılardan düşünüldü...yaşam metafor dünyasına çok izin vermiyor -.-
Yorum Gönder