6 Haziran 2012 Çarşamba


Aydın Çubukçu, 68’lilerden hemen hepsini tanır. Bazı adları soruyordum ona. Biri için şunları söylemişti: “O işkencede direnişi sanat haline getirmiş adamdı.”
Ne zamandır , insanın kişiliğiyle değişik felsefi, politik, estetik tercihleri arasındaki ilişkiye kafa yoruyordum. İşkencede direnişi sanat haline getirmiş adamın  kişiliği yeni çağrışımlar uyandırdı. Ayrıca karşı koymanın estetik yönü ne mene bir şey olabilirdi? Estetik denen kavram nasıl bir kavramdı ki, kişiden kişiye o denli değişebiliyordu? Kişiliğin buradaki rolü neydi? Düşündüm , bilgilerimle deneyimlerimle karşılaştırdım. Kişilikle estetiğin birbirini çok yakından etkilediğini hatta kişiliğin insanın sanatla ilgili yargılarını belirlediği sonucuna vardım.
-Yanılmanın Gerçekliği, Kaan Arslanoğlu-

Hiç yorum yok: