“Bir daha görüyorum seni,
dehşetle kaybolan çocukluğumun kenti…
Neşeli, hüzünlü kent, bir daha düşünü görüyorum senin…
Ben? Ama ben burada yaşamış, buraya dönmüş o eski ben miyim, yeni dönüşlerden ve bir daha yeniden dönen ben miyim?
Ya da ben’lerin toplamı mıyız bizler, burada olan, bir yığın boncuk, birbirine anılar ipiyle bağlanmış, bir dizi düşlerle, dışımdaki ben, benim üstüme?
Bir daha görüyorum seni,
Kalbim uzaklarda, ruhum yabancı bana…”
II
FRAGMANLAR
Gün olur, hüzünlüdür düş bile…
Gün olur hüzünlüdür düş bile…
gönlümde var diye
Yalnızca mutlu olunan mutluluk içindeki bir ülke.
Yaşanır nasıl doğulursa,
İstemeden ve bilmeden.
Ölür ve doğar zaman
akıp gittiğini hissetmeden
bu varoluş hayalinde.
Hissetmek ve arzulamak yoktur bu topraklarda
Ve şart değildir sevmek, kendisi kabahat olan bu diyarda
Benim gibi ötelere düşmek.
Ne bir düş gören ne yaşayan:
Bir çocukluktur sonu olmayan.
Bakarsınız dirilir de
Kendini tatlılıkla sunar
bu imkansız bahçe.
Fernando Pessoa