Şu bir sezonda, hatta bir kaç bölümde lafı toparlayıp, diyeceğini diyen ve biten dizileri seviyorum. Tavsiye üzerine iki dizi seyrettim biri Sharp Objects. Amy Adams'ı severiz diye tereddüt etmedim. Hakkaten çekimler, renkler, müzikler, esrarengiz ambians (çok komik ambiyans yazınca zambiya, ambians yazınca ambulans olarak düzeltesi geliyor spellcheckimin) filan.
Neyse bence dizi olacak birşeyi yoktu. film olsaymış da olurmuş.
öbürü enteresan asıl;
Olive Kitteridge.
Kadına bitiyorum. Bende bağımlılık yaptı. İki gün görmesem google image'dan resmine bakasım geliyor o derece.
Frances McDormand.
Bunun bir de 4 bilbords Outside Ebbing Missouri diye bir filmi var. Görülesi! Oyunculuk göz yaşartıyor. Şov yapıyor!
Olive Kitteridge Elizabeth Strout'un aynı isimli romanından uyarlanmış. Dizide Richard Jenkins ve Bill Muray de var ki McDormand'dan gözümüzü alabilsek onların oyunculuğunu da öve öve bitiremeyiz muhakkak.
Asıl mevzuya geliyorum;
John Berryman şiirleri. Bu mini dizi sayesinde John Berryman'ın 'Dream Songs' adını verdiği 77 şiirden oluşan ama aslında bu kısa şiirler pekiala tek bir şiir olarak da algılanabilen serisini keşfediyoruz. Freud'un dream-works prensipleriyle alteregosu Henri üzerinden stres yüklü dünyada hayatta kalma savaşı veren insanın hallerini anlattığı bu şiirlere ulaştım dün itibariyle. Acayip keyifliyim. Azıcık tadını çıkartayım bir ikisini paylaşırım ilerleyen günlerde.