27 Nisan 2019 Cumartesi

'konings-dag' kafası



bugun burda kral gunü;  yani kralın doğum günü!  27 nisan aklınızda olsun. Bu tarihte Hollanda'nın herhangi bir yerine yolunuz düşerse başınıza acayip şeyler gelebilir.  Parti canavarıysanız 26'yı 27'ye bağlayan gece özellikle Lahey/the hague ve Amsterdam'da deli partilere denk gelebilirsiniz.  Alışveriş canavarıysanız bütün haftasonu heryer bit pazarı, yok pahasına... akşama doğru satıcılar tüm gün bira ve benzeri şeyler içmekten hesap yapamaz hale geldiklerinden  pazarlığı hiç uzatmadan "ammman al gitsin dükkan senin diyiveriyorlar."
Ben gideyim o zaman kahvaltıda kralın beleş cupcake'lerinden kapayım..

  

25 Nisan 2019 Perşembe

günün tablosu ve bir alıntı ; Las Meninas üzerine


Theophile Gautier, Velazquez'in Las Meninas 'ını ilk kez gördüğünde , 'tablo nerede?" diye haykırmaktan kendini alıkoyamamıştır.
İlk bakışta , tablo basit bir konuyu işlemektedir. Kralın beş yaşındaki kızı infante Margarita, nedimeleri (las meninas) ve soytarılarıyla çevrelenmiş olarak tablonun ortasındadır. En dip tarafta , saray nazırının silueti görülmektedir ama biraz daha yakından ve daha dikkatle bakılınca , tabloda başka kişilerin de olduğu fark edilmektedir. Dip duvarın üzerinde bir ayna vardır ve aynadan İspanya Kralı IV. Felipe ve Avusturyalı kraliçe Maria-Anna'nın görüntüleri yansımaktadır. Ve ressamın bizzat kendisi, üzerinde çalıştığı tuvalde bize ters dönmüş olarak görülmektedir. O halde, resmi yapılan kimdir, kimlerdir? Tablonun adının belirttiği gibi , nedimeler mi, küçük prenses mi, yoksa Kral ve kraliçe mi? Tablonun mekanı nerededir? Ressamın çalıştığı atölyede mi yoksa Kral ve kraliçenin bulunduğu yerde mi? Acaba iki tablo mu vardır? Biri gördüğümüz diğeri de görmediğimiz ama yapıldığını anladığımız. Asıl tablo hangisidir? Öte yandan kral ile kraliçenin durdukları yer, aynı zamanda bizim de , seyircinin de durduğu yerdir. Las Meninas , bakanın bakılan olduğu ve tablonun kişilerinin arasına katıldığı tek resimdir. ayna kral ile kraliçenin görüntüleriyle birlikte bizimkini de yansıtmak durumundadır. 



Böylesine bir tablo , bilgiyi bir kerede ebediyete kadar verilmiş sayanları, eğer anlarlarsa , altüst edecek bir ele alış tarzına sahiptir. Bilginin bayrak yarışı gibi birikimli ilerlediğine inanan kişiler bu tabloda sadece nedimeleri göreceklerdir. 

Mehmet Ali Kılıçbay,  1993   (Kelimeler ve Şeyler ; İnsan Bilimlerinin Bir Arkeolojisi  - Michel Foucault   sunuş yazısı'ndan)