31 Aralık 2016 Cumartesi

DRIFTER AWARDS 2016 / YILIN DUMURU

Yılın Dumurunu son güne bıraktım; çünkü artık insan bekliyor bundan da dumuru olabilir mi ki acep?

Evet
Bu yıl dumurdan dumura koştuk ; çok acayip yıldı!

sanırım ilk dumurumu Reza Zarrab'ın ABD'de yakalanmasıyla yaşadım; Mart gibiydi sanırım. Vay canına dedim dumura bak!

sonra Brexit geldi! yok artık İngiltere'de referandum sonucu... nasıl yani... harbi ayrılacaklar mı şimdi diye ikinci dumurumu yaşadım!

sonra Temmuz ortalarıydı! Costa Brava'da Sant pol koyunda bir campingde tatil yapıyordum üstünüze afiyet... akşam yemek sonrasıydı; verandada hafif hafif demleniyorduk telefon çaldı. Mehmet(benim eski asistan) 'Abla Darbe oluyo burda!' dedi. Önce anlamadım anlamlandıramadım; yüzümde garip bir ifade oluşmuş herhal...

- kim arıyor?
- Mehmet, Darbe oluyormuş!
- Ne!?!?

- Mehmet ne diyorsun olum? ne darbesi?
- valla abla jetler uçuyor, tanklar filan, gerçek söylüyorum internete bak!

 hemen annemi aradım.
açtı bir iki çalmada!
-Anne????
- evet evet darbe oldu.
-nasıl ya?
-valla da oldu.... ee costa brava nasıl?  hava nasıl?
- kapat anne kapat!

hemen Hürriyette gazeteci bir arkadaşı arıyoruz ulaşamıyoruz. campingi ayağa kaldırıyoruz bize internet bulun Türkiye'de darbe oluyor diye. İspanyollar hemen bi çaresine bakıyorlar. bütün gece ayaktayız diye mutfağı da açık tutuyorlar; gasteci arkadaşımızı aramaya devam ediyoruz; sonunda ulaşıyoruz.
...
- ikitellideyiz diyor, bu tam bir askeri darbe değil, Fetö işi gibi duruyor; biz de anlamaya çalışıyoruz diyor.
- iyi misiniz güvende misiniz?
- iyiyiz iyiyiz... diyordummm tam da şu anda gasteyi bastılar; dur ben seni sonra arıycam inşallah!!!!
çünkü silah sesleri filan....

işte üçüncü dumurumu bu noktada yaşıyorum! Bundan da ötesi yok diyorum.
yalnız bundan sonra frenler boşalıyor!

Erdoğan Cnn'e konuşuyor, sokağa çıkın diyor çıkıyor millet, darbe başarısız oluyor, memleketin yarısı Fetöcü çıkıyor, ohal ilan ediliyor, dalga dalga tutuklamalar başlıyor, dolar fırlıyor, euro fırlıyor, kayyumlar geliyor kayyumlar gidiyor TMSF'ler geliyor; her akşam eski fetöcülerle sohbet programları, şehirlerin göbeklerinde patlayan bombalar, gözaltılar, tutuklamalar, şehitler, Ensarlar, kadın dövmeler, hamile tekmelemeler, yurt yangınları, yunan adaları, Lozanlar, El Bablar, Gökçek twitleri, Başkanlık, idam cezası söylentileri, tutuklamalar, göz altılar, işten çıkarmalar, Kılıçdaroğlu'nun eline yüzüne bulaştırdığı miting (at izini, it izini geçtik, bütün izleri birbirine karıştırması ve başlamadan biten miting hareketi:))), Nasuh Mahruki'ye gözaltı, akabinde Akut Başkanlığını bırakması,yaz saati uygulamaması;  Kılıçdaroğlu'nun kardeşi,  Bahçeli filan, sonra Tombili vakası var;önce heykelinin yapılması, sonra heykelin çalınması, sonra bulunması...   Serhat'ın yolda gördüğü dumur formalı adam, kendi vesikalığı kabul edilmeyince beckam resmiyle öğrenci kartı çıkartan yurdum genci var... her gün ayrı bir dumur...
artık dumur yalaması olduk şaşıracak da pek bişey kalmadı demeye başlamıştım!

Taaki yılın dumuruna kadar!




9 Kasım 2016 Donald Trump 45. Amerika Başkanı oldu!
  

o noktadan sonra Rus Büyükelçi Karlov'un devletin polisi tarafından sırtından vurularak öldürülmesi filan hikaye... Ben bu dünyada insanın insana ettiğine daha da şaşırmam!!!


  

DRIFTER AWARDS 2016 / YILIN ŞİİRİ

Ocak 2016 Parantez yayınlarından Kediler çıktı; Bukowski'nin kedilerle ilgili yazdığı bir kaç şiir de var içinde...şubatta Metis Birhan Keskin'in Fakir Kene'sini bastı; Birhan Keskin şöyle diyordu;
Buraya bir ayna koydum arada önüne geç bak; sen şahane bir 
okursun. Mesai saatlerinde çaktırmadan şiir okursun. N'olcak ki, 
bırak patronlar seni kovsun!

Martta Murathan Mungan'dan Solak Defterler (Metis) geldi; bir de Can Bonomo'dan Şu sevdalar tevatürü..."masum sayılırım sevmek suçsa" dedi Bonomo.
YKY Dünyanın En Güzel Arabistanı'nı bastı, 57 yıl sonra 2. baskı, kıymetlimiz Turgut Uyar'dan. Mayıs'ta Küçük İskender, Mayıs Giremez (Sel), Nilgün Marmara Daktiloya Çekilmiş Şiirler ve İnsanlık Halleri Teoman'dan... Temmuz'da Sunay Akın İş Bankası'ndan yayınladı Makiler'i, Ağustos'ta İş Bankası iyi bir şiir kitabı daha bastı; Semonides ve altı İambos şairi;

Ama ben hep Nazım Hikmet okuyordum ondan sonra;

Kasım'da Ayrıntı John Berger'in Bütün şiirlerini yayınladı Gökyüzü Mavi Siyah adıyla... 5 Kasımda 90. doğumgününde...

bunca şiirin arasında benim için 2016'nın şiiri ise


Bir Üsküdar balkonunda gruba karşı demlenir gibi
bu akşam üstü, Laypzig'te tramvay durağında
tadını çıkara çıkara, yudum yudum
kederleniyorum. 

Utrecht'de eylül'de tren garında, trenin kalkmasına ramak kala perondayım. Adımımı atacakken birden başımı arkaya çeviriyorum; biraz önce oturduğum banka doğru... Kitabım orada duruyor. Bir şey unuttuğumu biliyorum yada hep bir yerlerde birşey unuttuğumdan olsa gerek refleksle arkaya bakıyorum. Her neyse kitabı alırken tren kaçıyor... Ne boktan, ne sinirbozucu, ne kibirli bir dakiklik... bir dakika gecikse incileri dökülür çünkü.

oturuyorum, kitabın ortalarından bir sayfayı açıyorum ve bu dizeler çıkıyor karşıma... Nazım tüğlerimi diken diken ediyor. Gözlerim doluyor, yutkunuyorum bir damla bile kaçırmamak için dışarıya...