Japan -ghosts
gökyüzünün altında gevşemiş onun bunun üzerine kafa yorup duruyor. Emeğin doğasını düşünüyor. Avareliğin doğasını ve göğün kendisini. Kocaman dalga dalga bulutlar yere o kadar yakın duruyorlar ki, insanın kement atıp birini tutası geliyor.- ister başının altına yastık yap ister midene indir. Bir tabak bol sulu fasülyeyi kocaman bir parça bulut etiyle götür, sonra da biraz kestirmek üzere uzan. Ne hayat ama! (hayalperestler- Patti Smith)
23 Kasım 2014 Pazar
21 Kasım 2014 Cuma
15 Kasım 2014 Cumartesi
Öyle içimden geldi...
Sen bağırdığında dünya susar: kendi dünyanla uzaklaşır.
Her zaman alamadığından daha fazlasını ver. Ve unut. Böyledir kutsal
yol.
Dikeni çiçeğe çeviren, şimşeği köreltir.
Şimşeğin bir tek evi vardır, birçok patikası. Ev yükselir, patikalar
kırıntısız.
Küçük yağmur yaprakları sevindirir ve geçip gider kendini
adlandırmadan.
Yılanların mahkum ettiği köpekler olabilir ya da ne olduğumuzu
susturabilirdik.
Akşam kurtulur çekiçten, insan yüreğine zincirlenmiş kalır.
Yer altındaki kuş, yeryüzündeki yasın şarkısını söyler.
Yalnız siz, çılgın yapraklar, siz doldurursunuz yaşamınızı.
Bir kitabın ölmeye geldiği bir plajı alevlendirmeye bir demet kibrit yeter.
Açıktaki ağaç yalnız. Rüzgarın kucaklaması ondan daha fazla yalnız.
Şimdiki zamanın kuşkusu ve sözünün hiç kazınmadığı uzakta kızıllığın
bu kör kayası olmasaydı, meraksız gerçek kansız kalırdı. Her sözü
kendimize vaadederken, onu terkederek ilerliyoruz.
Rene Char - Dağınık Terim
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)