26 Ağustos 2012 Pazar

saat 4
bi ara hatırlat da sana vals yaptığımız rüyamı anlatayım.
müzik; Dvorak-tempo di valse


25 Ağustos 2012 Cumartesi

yahu şu Fener'i günahım kadar sevmem ne yalan söyleyeyim ama bu Aziz Yıldırım'ın yanaklarından makas alasım var hep... yani öyle sevimli ki...
Fener-Antep maçını seyrediyorum, şimdi bunlar güya cezalılar (ceza sadece erkek taraftar için geçerli kadın ve çocuklar taraftardan sayılmıyor ama tribün full)  muhtemelen küfürden falan almışlardır cezayı neyse...kadınları kim doldurduysa artık dakikalarca "aykut söyle alex nerde" tezahüratı yapılınca Aziz Yıldırım mikrofonu eline alıp tezahürat yapmayın anonsu yaptı. Şimdi normalen maç esnasında öyle herkes yani kulüp başkanı da olsa mikrofonu eline alıp anons yapabiliyor mu? yani küfür yok bişey yok, taraftar düşüncesini dile getiriyor, zaten tezahürat da böyle bişey. Ama Aziz öyle tatlı ki, müdür muavini gibi, tezahürat bir anda kesildi. Bir de şeyi merak ediyorum şimdi bu kadın ve çocuklar da küfür etseler o zaman maç kimin önünde oynanacak?
üç sıfır yenilmeseydi antep iyi olacaktı ya neyse... 

ne güzel cumartesi kafası


Feist bugün istanbulda;

bayılıyorum bu şarkısına



bi' de bu şarkısına...


                                     



sonra şahane film düşmüş vizyona başrolünde Christian Bale (kendisi orta kuşak aktörler arasında en sevdiğim aktör oluyor ki bunun Christopher Nolan'la hiç bir alakası yok, ben onu Swing Boys'da tespit etmiş, American Psycho'da resmen tanımıştım.)

Jin Ling Shi San Chai , Savaşın Çiçekleri demek olabilir, olmayabilir de ama öyle çevrilmiş filmin adı Türkçe'ye.


Son olarak da şahane kitabım var ; dünyanın en çok aranan hackerının hikayesi;  Kapak tasarımına da ayrıca hayran kaldım.