"Perpetual present tense" diye yeni bir zaman türetmiş bizimki, pek keyifleniyor...
sen yirmi yaşındaki,
evet sen! Bir 70 yaşındakinden daha fazla ne bilebilirsin?
- nowness.
vay saygı duydum, eyvallah!
Lazzarato şöyle diyor bu duruma;
...sayısal teknoloji kristalleşmiş zaman-madde üztünde bir değişiklik yapmayı ve ilave iç değişikliğe uğratılabilecek zamansal patikaları taklit etmeyi olanaklı kılan, akmayan bir zaman , bir matris zaman üretir.
gökyüzünün altında gevşemiş onun bunun üzerine kafa yorup duruyor. Emeğin doğasını düşünüyor. Avareliğin doğasını ve göğün kendisini. Kocaman dalga dalga bulutlar yere o kadar yakın duruyorlar ki, insanın kement atıp birini tutası geliyor.- ister başının altına yastık yap ister midene indir. Bir tabak bol sulu fasülyeyi kocaman bir parça bulut etiyle götür, sonra da biraz kestirmek üzere uzan. Ne hayat ama! (hayalperestler- Patti Smith)
2 Nisan 2012 Pazartesi
1 Nisan 2012 Pazar
30 Mart 2012 Cuma
old school bilgisayar oyunlarına benzeyen grafikler super senkronize.. çok hoş;
ama bizim Ali Mahmut Demirel'in pin pon topu hadisesi aklıma geldi;
2001'de yapmıştı kendisi bu video'yu Ritchie Hawtin'e...anmadan geçemeyeceğim.
Etiketler:
ali mahmut demirel,
cerulean,
ritchie Hawtin
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)