gökyüzünün altında gevşemiş onun bunun üzerine kafa yorup duruyor. Emeğin doğasını düşünüyor. Avareliğin doğasını ve göğün kendisini. Kocaman dalga dalga bulutlar yere o kadar yakın duruyorlar ki, insanın kement atıp birini tutası geliyor.- ister başının altına yastık yap ister midene indir. Bir tabak bol sulu fasülyeyi kocaman bir parça bulut etiyle götür, sonra da biraz kestirmek üzere uzan. Ne hayat ama! (hayalperestler- Patti Smith)
30 Kasım 2015 Pazartesi
27 Kasım 2015 Cuma
Bu amcaları tanıyor musunuz?
George ve Gilbert
Tazmanya'dan yeni döndüler şu an Londra'da devam ediyor sergileri
Bu amcalar şöyle şeyler yapıyorlar;
...da sürekli, açık yaralara kolonya bastıkları ve habire agresif çizgiler, punk efektlerle tabu saydığımız; erkek çıplaklığı, vücut salgıları, pornografik cinsellik filan gibi konuları gözümüze gözümüze soktukları için yurdumuzdaki her hangi bir galeride veyahut bir müzede görebileceğimizi sanmıyorum.
sanat dediğin oturmayı kalkmayı bilecek edepli olacak değil mi ama?
Bu ikilinin diğer işlerini merak ediyorsanız (ki aslında merak edilmeyecek gibi değil çünkü 1967'den beri birlikte takılıyorlar o günden beri açtıkları sergilerin sayısı belli değil.) linki budur;
http://www.gilbertandgeorge.co.uk/
23 Kasım 2015 Pazartesi
22 Kasım 2015 Pazar
Drifter's pick! Drifter proudly presents; Welcome to Me
diyelim ki gerçekten kafayı çizmiş vaziyettesiniz; bildiğin 'yaklaşma deli O' türünden; yani öyle böyle değil harbii manyak (tıbben adınızı borderline koymuşlar) evinizde yirmi senedir açık; sürekli çalışan bir televizyonunuz var... bıdı bıdı bıdı bıdı Oprah... yani bence az bile olmuşunuz ama yetmemiş;
eski kocanız gay olmuş; anne babanız bunamış; en yakın arkadaşınız bir looser; psikiyatrınızın iyi bir psikiyatra ihtiyacı var Ve bir gün size elli küsür milyon dolarlık piyango isabet ediyor.
ilk iş ilaçları almayı bırakın derim;
eh bi zahmet artık milyoner de olduğunuza göre dünyanın geri kalanı ilaç kullanmaya başlasa iyi olur.
Benim için bu yılın filmi budur! En iyi kadın oyuncu ödülümü de Kristen Wiig'e veriyorum ve ödül törenimi kapatıyorum.
web sayfası burada;
http://www.welcometomemovie.com/
official traileri burada;
official olmayan full movie linki de burada;
http://www.solarmovie.ac/watch-welcome-to-me-2014-online.html
pazar pazar çok güzel gider valla
eski kocanız gay olmuş; anne babanız bunamış; en yakın arkadaşınız bir looser; psikiyatrınızın iyi bir psikiyatra ihtiyacı var Ve bir gün size elli küsür milyon dolarlık piyango isabet ediyor.
ilk iş ilaçları almayı bırakın derim;
eh bi zahmet artık milyoner de olduğunuza göre dünyanın geri kalanı ilaç kullanmaya başlasa iyi olur.
Benim için bu yılın filmi budur! En iyi kadın oyuncu ödülümü de Kristen Wiig'e veriyorum ve ödül törenimi kapatıyorum.
web sayfası burada;
http://www.welcometomemovie.com/
official traileri burada;
official olmayan full movie linki de burada;
http://www.solarmovie.ac/watch-welcome-to-me-2014-online.html
pazar pazar çok güzel gider valla
21 Kasım 2015 Cumartesi
19 Kasım 2015 Perşembe
16 Kasım 2015 Pazartesi
gecenin kısası; MIGRATION ; tuhaf!
Migration from Fluorescent Hill on Vimeo.
Bu film 2014'de çekilmiş; ne kadar festival varsa katılmış ve şu ödülleri almış
Supertoon 2014 jüri özel ödülü
SeeMor Film Festival 2014 En iyi Animasyon
Giraf Festival of Animated Film 2014 En iyi Film
Canadian Screen Awards 2015 En iyi Animasyon film adayı
Jutra Awards 2015 En iyi animasyon film adayı
Athens Animest 2015 en iyi deneysel film 3.sü.
USA Film Festival 2015 en iyi deneysel film.
Kan-Kan Media Long Week Of Short Films 2015 jüri özel ödülü
Bu film 2014'de çekilmiş; ne kadar festival varsa katılmış ve şu ödülleri almış
Supertoon 2014 jüri özel ödülü
SeeMor Film Festival 2014 En iyi Animasyon
Giraf Festival of Animated Film 2014 En iyi Film
Canadian Screen Awards 2015 En iyi Animasyon film adayı
Jutra Awards 2015 En iyi animasyon film adayı
Athens Animest 2015 en iyi deneysel film 3.sü.
USA Film Festival 2015 en iyi deneysel film.
Kan-Kan Media Long Week Of Short Films 2015 jüri özel ödülü
15 Kasım 2015 Pazar
14 Kasım 2015 Cumartesi
Ruthless kafası!
Avrupa toplumu şok geçiriyor anladık da; bu şok ne kadar
sürecek ne zaman bi ayılıp kendilerine gelecekler? hiç bakınca anlaşılmıyor.
Mesela Hollande, bu bir savaştır Fransa olarak “ruthless” tepki
vereceğiz dedi. Bu şu demek mi açık olsun: 10 bin füze attık suriyede 50 bin
daha atcaz mı demek istedi? Öyleyse öyle deseydi. Ne dediği pek anlaşılmadı
çünkü. Ama dinleyenlerin de umrunda olduğunu sanmıyorum. İyi de ne zaman
umrunuzda olacak acaba çok merak ediyorum.
Dün gece burda Caro Emerald konseri vardı; Tilburg için büyük konser. Önce pek aklım kesmedi;
koskoca Caro Emerald iki adım ötede Rotterdam , Utrecht varken niye Tilburg’a
gelsin diye düşündüm acaba dj set filan olmasın diye iki kere Google translate
yaptım bileti almadan. Türkiye’ye geldiğini düşünün ama istanbul’da değil
konseri İzmit’te veriyor. Kıllanmaz mısınız? Kıllandım ama sonra bilet fiyatına
baktım tamam dedim bu dutch milleti bu parayı dj sete vermez bu kadın harbi
harbi geliyor…
Ben son biletleri
almış olabilirim çünkü iki gün önce gişenin önünden geçerken gözüme çarptı
tükenmişti biletler. Bisikletimle konsere giderken çok havalı hissediyordum
kendimi dün 8 sularında. Burda kışın hava erken kararıyor konser de erken
başlıyor 20:30 da başladı.
Hakkaten hakkını vermek lazım Caro Emerald bir yana;
arkasındaki orkestra ayrı bir olaydı. Epeydir bu kadar keyifli bir sahne görmemiştim.
İçerde ikibin kişi filan vardık. Hadi abartmış olayım en az 1500dük. Bu arada bu ayrıntıyı kaçırmayın Tilburg’da
2000 kişi alabilecek büyüklükte klüp var.
Şimdi bok gibi hissediyorum.
Aynı saatlerde bir grup insan aynı benim gibi bisikletini
park edip heyecanla konser seyretmeye gitti çok benzer bir mekana … Paris
Tilburg’dan sadece 2 saat uzaklıkta… aynı dakikalarda biz electro swing
yaparken onlar kafa sallıyorlardı. Sonra kalaşnikoflar, dehşet ve kangölü.
Bizim konser onbir gibi bitmişti eve gelip televizyonu açtım
yanıbaşımdaki dehşeti televizyondan film seyreder gibi seyretmeye başladım. Biraz bbc biraz cnn…
Burada bu iki kanalı sürekli seryeder olunca şunu fark ettim
özellikle CNN’de. Bir kelime veya kavram ortaya atıyorlar, sürekli cümle içinde
kullanıyorlar, bazen tırnak içine alıyorlar ve onun etrafında şekilleniyor
bütün gündem. Sanki bir yafta, yapıştırma;
bir slogan, brand… reklam yazarı kafası…
Dünkü şeydi;
“Soft Targets”
Yani
“Yumuşak hedefler”
Yani biz; konser seyredenler, restoranda yemek yiyenler,
maça gidenler, yoldan geçenler…
Kafamıza kafamıza kaktılar bütün gece; soft target
olduğumuzu… uyuyamayalım diye…
Şöyle hissediyor insan;
Ya, hani markette satılan bir ürün olsa da alsam ve yarın sabaha
‘soft target’ olarak uyanmasam.
Aaa yoksa var mı böyle bir ürün? Bunu CNN mi satıyor? Yada CNN
nerde satıldığını biliyor mu? Parası neyse
verelim alalım ozaman….
‘Soft target’mış
sensin soft targıt!
Sınırı kapatacakmış, Silvan mı burası?
Sen derdini söylesene…
ne satıyorsun onu söyle? İntihar bombacısı tespit cihazı mı?
Nedir Avrupa’nın Ortadoğu politikası? Naaptınız bunca zaman? Ortadoğuda işid yükselişi için ne yaptınız? Peki
şimdi mültecilerden cüzzamlı gibi korkuyorsunuz; Tayyeape üç beş kuruş
sıkıştırarak kurtulabileceğinizi mi sanıyorsunuz acaba? Tayyeap ne yapacak
midilliye geçen botları mı vuracak?
Şimdilerde büyük mevzu mülteciler Avrupa’da. Hummalı Yardım
kampanyaları; kuruluşlar, dernekler, iştirakler…bilimum. Tek yaptıkları eski
kıyafet toplamak. Valla kafaları başka
bişeye basmıyor. Habire kıyafet topluyorlar… Şu memlekette kimse açıkta kalmaz
merak etmeyin elbet bişey bulur geçirir üstüne. En nihayetinde Çinde 3 euroya
çalışıyor köle tekstil işçileri.
Onu diyorum
Kimse aynaya bakmaz olmuş Avrupada? ağzınız burnunuz kaymış
haberiniz yok. Güvenliği arttırın;
yeniden haçlı ordusu kurun; aman ‘ruthless’ olun…
...iyi de düzeniniz sürekli ve hızla
kin yaratıyor; 25 yaşında eline kalaşnikofu alıp herhangi bir mekana binlerce
insanı taramaya giren kini nefreti yaratıyor. Onu naapcaz? Onu naapcaksınız?
10 Kasım 2015 Salı
4 Kasım 2015 Çarşamba
3 Kasım 2015 Salı
l'arrogance - küçümseme
zafer söylemlerini hiç sevmez O.
Hiç kimsenin küçük düşürülmesine katlanamaz, bir yerde bir zafer ortaya çıktı mı hemen başka yere gitmek gelir içinden (kendisi tanrı olmuş olsaydı, zaferleri sürekli tersine çevirirdi- Tanrı da zaten bunu yapar!) En yerinde olan zafer bile söylem düzlemine geçtiğinde, kötü bir dilsel değer, bir küçümseme haline gelir.
Bir yerde bilimin küçümsemelerinden söz eden Battaile'da rastladığımız sözcük, bütün başarılı söylemlere yayılmıştır. Bu nedenle ben üç küçümsemeye katlanırım: Bilim'inkine, Doksa'nınkine, Militan'ınkine.
Doksa; (bu sözcük sık sık gündeme gelecek) kamuoyu'dur. çoğunluğun düşünme biçimidir, küçük burjuva konsensüsüdür.Doğal olanın sesidir. Önyargının şiddetidir.
Dış görünüşe, kamuoyuna ya da pratiğe uyarlanmış her konuşma biçimi doksoloji (Leibnitz'den yadigar) olarak adlandırılabilir.
Dillerin Onu yıldırmasına göz yumduğu için çoğu kez pişmanlık duyardı. Ozaman da biri çıkar şöyle derdi Ona; İyi ama bunlar olmadan da yazı yazamazdınız ki! Küçümseme sert bir şarap gibi, metnin konukları arasında dolaşıma girer. Ara-metinde yalnızca incelikle seçilmiş, gizliden gizliye sevilmiş, özgür, ölçülü, yüksek nitelikli metinleri değil ama herkesin olan başarılı metinleri de içerir. Siz kendiniz de bir başka metnin küçümseyen metni olabilirsiniz.
"Egemen ideoloji" demenin pek öyle yararı yoktur, çünkü bir söz uzatımıdır bu; ideoloji, düşüncenin egemen olması ölçüsünde düşünceden başka birşey değildir. Ama ben öznel olarak daha da ileri gidip şöyle diyebilirim; "Küçümseyici İdeoloji"
(Barthes, 1998)
1 Kasım 2015 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)