'information cornucopia' / bilgi ziyafeti
bu hafta denk geldiğim iki haber üzerine düşünüp durdum. Aslında sadece biri üzerinde düşünüp durdum diğeri, yani asıl düşünüp durduğum haber hakkında düşünüp durmamı sağlayan sonradan duyduğum ikinci haberdi. Sonra da ikinci haberi duyana kadar birinci haberin ciddiyetine nasıl varamadığım, vahametini nasıl anlamadan geçtiğim üzerine düşünüp durdum (böyle yazmayı da nerden öğrendiysem)
şimdi size information cornucopia yapıcam hazır mısınız?
Mailime düşen haber başlığı (internet üzerinden takip ettiğim bir haber sitesinden gelen newsletter) sebebiyle öğrendiğim bilgi!
Adalet bakanı ve emniyet müdürü istifa etmiş!
yok deve, nooldu yav? ay inanayım mi diyerek tıklıyoruz.
Haber Manşeti
Ülkeyi karıştıran Firar !
Haber:
Paraguay'da, uyuşturucu kaçakçısı bir mahkûmun firar etmesi üzerine ülkenin adalet bakanı istifa etti, emniyet genel müdürü görevden alındı.
Paraguay'mış. bize neyse???
iste bu noktada iki gün önce duyduğum aslında hafızamda yer etmiş etmesine ama o ana dek pek de ne anlama geldiğini tam anlamadığım bir haberi hatırlıyorum/
haber şu:
Firari mahkum sokakta önüne gelen 11 kisiyi bıçaklamıştı. Karar cıktı. 70 yıl!
aslında pek çoğumuzun öyle okuyup 'oh adalet yerini bulmuş' diyerek gönül rahatlığıyla ekonomi spor veya magazin sayfasına geçeceği; bazılarının gaza gelip twittera oraya buraya idam lazım bunlara filan diye coşacağı türden bir haber.
şimdi bu haberdeki bilgileri bi sindirelim mesela:
bir mahkum varmış. Hırsızlık, tehdit, yaralama suçlarından içerde. 6 ayrı sabıkası var.
cezaevinden kaçmış - geçen kasımda
firariyken sokakta 11 kişiyi bıçaklamış. - eskiden çalıştığı kasap dükkanına gidip patrona çalışanlara dalayım derken coşmuş!
hemen de yakalanmış. Ne iyi bari!
davası görülmüş.
11 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezası kesilmiş
70 yıl yemiş.
bu!
haberdeki tüm ayrıntılar bunlar.
ikinci haber - şu Paraguay'daki- gelene kadar bu haber sıradan bir ikinci sayfa haberi benim için.
ikinci haber bir şekilde beynimi harekete geçiriyor. iki haberdeki ortak kelimeleri seçiyorum bilgide anlam aramaya dolayasıyla da soru sormaya başlıyorum.
soru: normal bir insan önüne gelen 11 kişiyi bıçaklar mi?
cevap: hayır ama zaten adam normal değil firari mahkum.
pek güzel!
soru: şöyle sorayım; sokakta önüne gelen 11 kisiyi bıçaklayan bir mahkum normal bir insan mıdır? sıradan bir mahkum mudur?
cevap: yok değildir! akıl sağlığı hiç iyi olmasa gerek!
başka bi soru sorayım.
soru: mahkumun sokakta ne işi var?
cevap : e firariymiş ya!
düşünce: yaa ben de onu diyorum.
soru : firar etmek bu kadar kolay mi? nasıl firar etmiş!
cevap: haberde yazmıyor bu ayrıntı haber değeri taşımıyorsa demekki!
soru: haberin aslında bizi ilgilendiren en önemli kısmı bu ayrıntı! haberde nasıl olmaz? peki bu bilgiye nasıl ulaşırım?
cevap: tahmin yürüt.
tahmin: tünel mi kazmış?
cevap: öyle olsa bırak haber içeriğini manşette geçerdi.
soru: benden başka kimse buna takılmıyor mu yahu? Akli dengesini yitirmiş bir mahkum firar ediyor, firariyken 11 kişiyi bıçaklıyor ama kimse nasıl firar ettiğini merak etmiyor mu?
cevap: yine takıldın; bi restart çek en iyisi!
uyuyorum uyanıyorum kafamda bu soru. Bir mahkum cezaevinden nasıl firar eder? Ona buna soruyorum google'da biraz sörf yapmak suretiyle kuçuk bir data analizi ve sonunda bilgiye ulaşıyorum.
kesin bilgi /fact: 10 senenin altında hüküm giyen mahkumlar açık cezaevine konuluyor ve izine çıkabiliyorlar.
haber kaynaği :
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10-yildan-az-hapis-cezasi-alanlar-icin-acik-cezaevi-40374059
şöyle açıklıyor durumu :
bbc'ye göre artik insanlar yalan habere gerçeğinden daha fazla inanma eğilimindeymiş!
'eskiden öyle değildik internet sebebiyle oldu olan' diyor.
yapılan araştırmalar öyle gösteriyormuş ki: psikolojimiz kimyamız değişmiş.
Ana akım Medya + sosyal medyanın ara vermeksizin beynimize beynimize şırınga ettiği bilgi ziyafeti hepmizi bilgi obezi yapmış
boğazımıza kadar bilgiye batmış durumdayız, uzak kalamıyoruz sürekli tıkınma atakları geçiriyoruz.
bu sebeple bilgiyi sindirmeden process etmeden hüpletiyoruz.
Tek biri hakkında bile düşünmeye ne mecalimiz ne zamanımız var.
bu hafta denk geldiğim iki haber üzerine düşünüp durdum. Aslında sadece biri üzerinde düşünüp durdum diğeri, yani asıl düşünüp durduğum haber hakkında düşünüp durmamı sağlayan sonradan duyduğum ikinci haberdi. Sonra da ikinci haberi duyana kadar birinci haberin ciddiyetine nasıl varamadığım, vahametini nasıl anlamadan geçtiğim üzerine düşünüp durdum (böyle yazmayı da nerden öğrendiysem)
şimdi size information cornucopia yapıcam hazır mısınız?
Mailime düşen haber başlığı (internet üzerinden takip ettiğim bir haber sitesinden gelen newsletter) sebebiyle öğrendiğim bilgi!
Adalet bakanı ve emniyet müdürü istifa etmiş!
yok deve, nooldu yav? ay inanayım mi diyerek tıklıyoruz.
Haber Manşeti
Ülkeyi karıştıran Firar !
Haber:
Paraguay'da, uyuşturucu kaçakçısı bir mahkûmun firar etmesi üzerine ülkenin adalet bakanı istifa etti, emniyet genel müdürü görevden alındı.
Paraguay'mış. bize neyse???
iste bu noktada iki gün önce duyduğum aslında hafızamda yer etmiş etmesine ama o ana dek pek de ne anlama geldiğini tam anlamadığım bir haberi hatırlıyorum/
haber şu:
Firari mahkum sokakta önüne gelen 11 kisiyi bıçaklamıştı. Karar cıktı. 70 yıl!
aslında pek çoğumuzun öyle okuyup 'oh adalet yerini bulmuş' diyerek gönül rahatlığıyla ekonomi spor veya magazin sayfasına geçeceği; bazılarının gaza gelip twittera oraya buraya idam lazım bunlara filan diye coşacağı türden bir haber.
şimdi bu haberdeki bilgileri bi sindirelim mesela:
bir mahkum varmış. Hırsızlık, tehdit, yaralama suçlarından içerde. 6 ayrı sabıkası var.
cezaevinden kaçmış - geçen kasımda
firariyken sokakta 11 kişiyi bıçaklamış. - eskiden çalıştığı kasap dükkanına gidip patrona çalışanlara dalayım derken coşmuş!
hemen de yakalanmış. Ne iyi bari!
davası görülmüş.
11 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezası kesilmiş
70 yıl yemiş.
bu!
haberdeki tüm ayrıntılar bunlar.
ikinci haber - şu Paraguay'daki- gelene kadar bu haber sıradan bir ikinci sayfa haberi benim için.
ikinci haber bir şekilde beynimi harekete geçiriyor. iki haberdeki ortak kelimeleri seçiyorum bilgide anlam aramaya dolayasıyla da soru sormaya başlıyorum.
soru: normal bir insan önüne gelen 11 kişiyi bıçaklar mi?
cevap: hayır ama zaten adam normal değil firari mahkum.
pek güzel!
soru: şöyle sorayım; sokakta önüne gelen 11 kisiyi bıçaklayan bir mahkum normal bir insan mıdır? sıradan bir mahkum mudur?
cevap: yok değildir! akıl sağlığı hiç iyi olmasa gerek!
başka bi soru sorayım.
soru: mahkumun sokakta ne işi var?
cevap : e firariymiş ya!
düşünce: yaa ben de onu diyorum.
soru : firar etmek bu kadar kolay mi? nasıl firar etmiş!
cevap: haberde yazmıyor bu ayrıntı haber değeri taşımıyorsa demekki!
soru: haberin aslında bizi ilgilendiren en önemli kısmı bu ayrıntı! haberde nasıl olmaz? peki bu bilgiye nasıl ulaşırım?
cevap: tahmin yürüt.
tahmin: tünel mi kazmış?
cevap: öyle olsa bırak haber içeriğini manşette geçerdi.
soru: benden başka kimse buna takılmıyor mu yahu? Akli dengesini yitirmiş bir mahkum firar ediyor, firariyken 11 kişiyi bıçaklıyor ama kimse nasıl firar ettiğini merak etmiyor mu?
cevap: yine takıldın; bi restart çek en iyisi!
uyuyorum uyanıyorum kafamda bu soru. Bir mahkum cezaevinden nasıl firar eder? Ona buna soruyorum google'da biraz sörf yapmak suretiyle kuçuk bir data analizi ve sonunda bilgiye ulaşıyorum.
kesin bilgi /fact: 10 senenin altında hüküm giyen mahkumlar açık cezaevine konuluyor ve izine çıkabiliyorlar.
haber kaynaği :
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10-yildan-az-hapis-cezasi-alanlar-icin-acik-cezaevi-40374059
şöyle açıklıyor durumu :