8 Mart 2017 Çarşamba

bugunun sarkisi! Yener Çevik - Tablo | feat. Eypio, Hayki ( Prod. Nasihat )


SÖZLER

-YENER ÇEVİK-

9, 10 yaşım sokakta gevrek
Sabah 4'te uyanıp işe gitmek
O sıralar öğrendim kolay değil ekmek
Almak için koşmak gerek
Semt toprak, yağmurda çamur
Bimden 1kilo un üstüne hamur
Alamıyom eti rejim etmem kabul
Bin mülteci dolu habibi bavul
İstemiyo, döner ama dönmüyecek
Sevgiliye hediyede kopan çiçek 
Kopup gidek üzenden öncesi
Mutlu etmeyende meşgul etmesin
Artık böyle eski şarkılar
Entele modernlik bizlere arabesk
Adın tende değil bende saklı yar
Kimi zaman legal kimi protest

Nakarat

Elinde tütününü sarar
Gözünden akan yaşı sarar
Bi bank üstünde sabah 
Edenin mi BU GÜNAH

-EYPİO-

Greenpaece gibiyim yeşille başladım
Çalıştım konfeksiyon kotta taşladım
Votkayla rusyada makarna haşladım
Benim kızım baba dediğinde otuzdu yaşlarım
Yirmi küsürlerimde çatıktı kaşlarım
On beşimde hep nasırla dol avuçlarım
Hayat dediğin filmi oğlum hep karışladım
...kenler hep tanışlarım, bu raplar haykırışlarım
Bi kalk bi kalk bu katlanışlarım niye
Sordum kendime nedendir saklanışlarım
Anti deprasan yoluyla haplanışlarım
Adımapo diye benimde hep yasaklanışlarım
Dostlarından yersin oğlum hep kazıkları
Boğazında düğümlensin hep rızıkları
Miilet toplar bütünleri, sen bozukları
Bu YENER ve EYPİO ve çek kılıçları

Nakarat

Elinde tütününü sarar
Gözünden akan yaşı sarar
Bi bank üstünde sabah 
Edenin mi BU GÜNAH

-HAYKİ-

Bırakında gülelim bi bitmediki hüküm
Düşünmedik üşenip ve tekmeledik düşeni
İstediğini kazanınca azaldımı yükün
Bi duman olup doldu geri boğazından içeri
Mideme vuran bu şey acıdanda beter
Sekiz metre kare yerde yaşanır mı? Yeter
Penceremde duvar, nefesimde duman
Umut karın doyurmaz ama ayaktada tutar
Soğutmadan uzat burda işler hızlı
Başaramayanlar İSTANBULA kızdı
Ne bir kadın ne şiir nede şarkı
Konuşulan tek şeyde parasızlık
O da yaşamak için eline koz
Koluna eş satın alır yanına dost
Ama bu ne beni güldürür nede seni
Boş kafaların, boş fikirleri

Nakarat

Elinde tütününü sarar
Gözünden akan yaşı sarar
Bi bank üstünde sabah 
Edenin mi BU GÜNAH

7 Mart 2017 Salı

BANKSY DUVARA KARSI!!!

pek afili baslik oldu!





- Banksy Otel acmis? 
- valla mi? gitsek ya? nerde acmis?
- haa gidersin belki filistin israil arasinda bi duvar var bildin mi? yanniz israilden gecis yok filfistinden gitcen dumduz! orda otel! 
- yapma be o biraz agir kacmis!
bi de: otel duvara mi bakiyo ne?
-aynen dünyanın en cirkin manzarali oteli diyorlar!
-cok cool!







sputnik'te okudugum kadariyla bir kac gun once acilmis otel, acilana kadar da operasyon son derece gizli yurutulmus.  sanat, protesto, turizm hepsi birbirine karismis tuhaf bir proje. Tutar mi orasi mechul ! lokasyon sebebiyle diyorum!!!
ama ilginc tabii...

haha detayli bilgi , rezervasyon ve daha fazla resim icin buyrun tiklayin:








28 Şubat 2017 Salı

gunun vidyosu; demokrasi denen bisey var!




Karizmatik sesli adamin su yukardaki vidyoda animasyonlarla izah ettigi gibi Tocqueville´e bakilirsa bu demokrasi demokrasi diye kicimizi yirttigimiz siztemin bir kac puruzu var.
haa,  "Tocqueville mi kalmis allasen!" diyenleriniz de olabilir: olsun yine de yazcam.

Alexis de Tocqueville, Democracy in America kitabini yayimladiginda yil 1835. Political philosophy alaninda yazilmis gelmis gecmis en onemli eserlerden biri kabul ediliyor. Amerikan toplumu hakkinda yaptigi gozlemler, o bicim keskin; ozellikle o gun, bir Firansiz icin.

Napolyon Avrupasindan bakinca bayagi bi gideri var gibi gorunen bu sistemi, 'yerinde  inceliyim ben en iyisi' diyip, Fransiz devletinden kaptigi gibi bursu, solugu Amerika'da aliyor.   o zaman Amerika, Amerikanin yarisi kadar filan. Baskan Andrew Jackson, demokrasi ve reform cagi, pazar devrimi olmus; o bicim terakki var... 9 ay eyalet eyalet geziyor.
Ne demokrasi seysiymis vay anasini' diye diye donuyor fransaya.

sonuc:
'eyvallah ! insan evladi tam kendine layik sistemi bulmus... bu sistem dunyanin her bi yanini ele gecirir ilerde herbikimseler bu sistemin hastasi olur, ufak bir iki puruz var ama onu da kim takar?'

dememis tabi;

oturmus yazmis da yazmis... (Amerikalilarin okumadigi kesin! okusalar o gunden bu gune belki biseyleri degistirirlerdi.)
biz de outrup okuyacak degiliz tabi (oturup bisey okuyacak olsak yakinda tabi olacagimiz anayasa maddelerini okuruz degil mi?)

onun icin bize kitabi 5 maddede ozetleyen bu vidyoyu seyrediyoruz.

Demokrasinin kara yuzu:

1 Demokrasi insani paragoz yapar! 
- haydaaa!

 e napalim adamin ilk gozlemi bu olmus toplumla alakali.
bakmis ki amerikada milletin dini imani para! avrupalinin -alla' icin simdi!-  hayat, yasamak filan diyince aklina ilk gelen para degil. Niye degil? e cunku fakirin para dusunecek hali yok cunku hayati boyunca elde etmesi imkansiz, zengin de para dunecek degil ya zaten refah icinde takiliyo...
dolayisiyla bir avrupalinin yasadigi hayati degerlendirmek icin para bir kistas degil.
oysa demokrasi olsa tipki Amerika'daki gibi zengin veya fakir herhangi bir insanin oyunu dogru oynarsa ve sistemin suyuna giderse paraya ulasabilmesi mumkun olacakti. Bu da imrenilesi. takdir edilesi bir sey degil de nedir?
- ama iste 'asiri zengin olma tutkusu' insan zihninin en tehlikeli hastaligi... manevi ve entelektuel hayati bitiriyor... gozlerinde dolar cakan insanin ilim irfanla ne isi olur degil mi?
ohooo dusundugun see bak!
gozlerinde dolar cakan toplumun ilim irfan sahibi insanla zaten isi olmaz?

2. Demokrasi haset ve utanc sahibi yapar!
- o nasilmis yav?
  
soyle ki;
simdi prensipte herkes mal mulk, cit cubuk sahibi olabiliyo ya demokrasi olunca guya; bazilari bunun hakkaten her caliskan insan icin gecerli oldugunu filan saniyo... oyle degil! oyunun baska kurallari var! deli gibi calisiyosun cabaliyosun bi turlu olmayinca anliyosun oyle olmadigini ama olsun umut fakirin ekmegi ye memed ye... sonra memed kic ustu oturunca utaniyo, ama bi sikime yaramayan, kendisinin yarisi kadar calismayan komsusu bi sekil mali goturunce hasetinden catliyo...
simdi burda niye isyan cikmiyo derseniz: toplum oyle bir yarilmis ki tepedekiler ve asagidakiler diye...asagidakilerin tepedekilerin parasinda pulunda gozu yok; derdi kendi tabakasindakiyle asik atmak. alttaki alttakine haset edecek: tepedeki tepedekine... kimse kimseyi tepeleyemiyor anca haset edebiliyosun! boyle bir huzursuz duzen ; ama duzen!
sonra bu duzende yasayan insanciklar haset ve nefretten oyle bir kusacak hale geliyorlar ki; kusmuyorlar gidip Trump'i baskan seciyorlar!

3. Demokrasi zorbalik getirir! 

- neyin zorbaligi?
- cogunlugun zorbaligi!

demokrasi aslinda kulturel gelismisligi hos gormez, cogunluk gercek erdemi, gercek iyiyi, gercek olani kendi varligina tehlike olarak algilar ve zorbaligi devereye sokarak erdemi kusa cevirir kendi seviyesine indirir. cnn onun icin var mesela! Zorbalik arttikca kalite duser, kalite dustukce zorbalik artar...

4. Demokrasi otoriteye kil olur!

Otorite de neymis? Demokrasi denen bisey var! referendum denen bisey var hic mi duymadin?
Herhangi bir konuda otorite olamak icin okumak, yazmak , cizmek, calismak, dusunmek, kafa utulemek... bunlar ne bos isler! mesela bir ulusun anayasasini yapmak icin anayasa profesoru olmaya ne hacet? demokrasi denen bisey var di mi? ver coskuyu demokrasiye bes dakkada besiktas cillop gibi anayasan hazir! tepe tepe kullan.

5. Demokrasi oyle sanildigi gibi dusunce ozgurlugunu filan iplemez!

yok deve!
demokrasi dedigin her farkli gorusun dikkate alindigi sistem degil miydi?
oyle! aynen oyle!
farkli gorus bulursan dikkate alirsin!
ama bu noktada 3. maddeye donmeni onerecegim arkadasim! sonra gel konusalim guzel guzel!
sabahlara kadar!
cnn'lerde, haberturklerde, kanal d lerde...
nerde istersen cadde boydan boya!!!
(bu lafa da bitiyorum; yeri geldi mi hemen yapistirasim var!)





   

14 Şubat 2017 Salı

13 Şubat 2017 Pazartesi

Herşeye de bir cevabınız var!


şu Galatasaray'daki 50.yıl Cumhuriyet Anıtının akıbetini diyorum.
Mimar Korhan Gümüş mevzuyu gündeme getirmiş; İstiklal caddesindeki alt yapı çalışmasında Anıtın zarar gördüğüne bazı parçalarının moloza karıştığına dikkat çekmişti. İBB beyaz masadan cevap gelmiş. Cevap şu; yok öyle birşey, anıt zarar filan görmemiştir, kırılan parça filan yoktur dolayısıyla moloza karışan bişey yoktur.
şu yukarıdaki resme bakın bi allaaşkına...
Yuh ve de pes! ve dahi çüşşşş!
50. yıl Anıtı diyorum!
şunu vatan haini yapmaz be
etrafını çevirecek bir brandanız da mı yok?
yazıklar olsun!

herbişeye cevabınız var ama,
koskoca bina çöktü;
- e biz binayı boşaltmıştık, yıkın demiştik bizden günah gitti!
yurtlarda yangın merdivenleri kilitli
- e kızlar kaçıyor, ya da  erkekleri içeri alıyorlar naapalım?
zübeyde hanım büstü çalındı,
-e biz büstün başını mı bekleyelim,
50. yıl Anıtı?
-bişey olmadı ki...

ama bizim milleti bu cevaplar tatmin ediyo demekki! Allah kabul etsin.




9 Şubat 2017 Perşembe

kabusların fotoğrafçısı

Hani bazı insan kafasını koyduğu gibi yastığa horlamaya başlar...Maaşallah ne gam ne tasa!
Nicolas Buruno o insanlardan değil.  
Şu aşağıda gördüğünüz fotoğraflar Nicolas Buruno'nun kabusları.
çocukluğundan beri kafasını yastığa koyar koymaz horuldayan insanlara kin garez beslemiş bu sanatçımız yarı uyur yarı uyanık geçirdiği geceler boyunca gördüğü tüm o halüsinasyonları, korkunç imgeleri, sahneleri fotoğraflarda yeniden yaratıyor. 

rem uykusuna geçememekden muzdarip bu abimiz uyku günlüğü tutarmış lisedeyken.
sonra fotoğrafçılığa merak salmış, okula yazılmış;  ama tabi okulu bitirene kadar facebook, tumblr, instagram herbirimiz fotoğrafçı malum...dünya üzerinde çekilmemiş fotoğraf kalmadığı için zaten kaçak olan uykuları hepten kaçmış olsa gerek...
sonra evreka!
dünya üzerinde çekilmemiş tek fotoğraf benim kabuslarımın fotoğrafları arkadeş! demiş.
işe koyulmuş!



yani muhtemelen böyle olmuştur diye düşünüyorumtam emin olamamakla birlikte zira  şu aşağıdaki linkte bulacağınız web sitesinde snatçının bio'su kısmında hiç bişey yazmıyo...






Bütün hikayeyi de hepten yazmadık canım bir kısmını da röportajında söylediklerinden çıkardım. 
röportajında ayrıca Caravàggio, Caspar Friedrich, Jacques-Louis David ve Gilles Beloeil gibi sanatçılardan da biraz fikir afırttığını itiraf etmiş bence biraz da Magritte'ten afırtma var onu söylemeyi unutmuş yannız!
diğer fotolar burda!

Bugünün hayır şarkısı



https://www.youtube.com/watch?v=EFCS8oK2pJ8


Bilim, sanat ve eğitim özgürlüğü için,
Hayır Hayır olamaz Hayır olamaz Hayır!

6 Şubat 2017 Pazartesi

4 Şubat 2017 Cumartesi

Joanie 4 Jackie / Big Miss Moviola Project 300 filmlik arşiv açıldı.


Bu Miranda July yaman kadındır. Öyle doğmuş, yapacak birşey yok; bazı kadınlar yaman doğarlar yapacak bir şey yoktur!

Neyse kısaca anlatıyorum;
Joanie 4 Jackie Miranda July'nin 1995'de, kendisi 20 yaşında bir üniversite terkken başlattığı bir feminist underground filmcilik projesi. Henüz iphone facebook filan yok, yahoo'lu alta vistalı yıllar düşün artık.


Tek hayali film çekmek olan gencecik bir insanın  finans, teknoloji, lojistik filan gibi yetersizlikler yüzünden bir türlü sektöre girememesi, ve ama yine de;  kadın olması hasebiyle zaten 1-0 yenik başladığı maçtan 'bir puan olsun alır, berabere bağlarım' gayreti ile ortaya çıkmış, yaratıcılığının ürünü bu proje kendisi gibi yüzlerce kadına karanlıkta el yordamıyla da olsa basılacak bir düğme olmuş bu güne kadar...  

'bana film çek gönder; ben de sana bendeki çekilmişleri göndereyim, sonra bir yerde buluşur toplu gösterim yaparız; filmin izleyiciye ulaşır, belki sinemada oynamaz ama bir perde buluruz be cicim gösterecek' şeklinde gayet punk, hoppala yarim yaz geldi tarzı bir poster, flyer'la yüzlerce kadına ulaşmış ve şimdi bütün o kadınların çektiği filmler şu arşiv linkinde...
http://www.joanie4jackie.com/
http://www.joanie4jackie.com/chainletter-tapes/

linkler 1995'den bu yana mektup zinciriyle yıl yıl toplanan filmeleri listeliyor.
bir film çekme isteğiyle yanıp tutuşmak o gün böyle bir şeydi. Bugün ise film çekmek ne kadar herkesin yapabileceği birşey öyle değil mi?
ama o güne kıyasla orjinal işlerin sayısı ne kadar az...





Miranda July bu projeyi onun için ne ifade ettiğini şu videoda anlatıyor.
buyrun;

1 Şubat 2017 Çarşamba

Beirut - No No No

Bugün Osmanoğulları Ltd. Şti'de satılan Nilhan Osmanoğlu'nun dedesinin donunun çin malı kopyasına Hayır diyorum arkadaşlar!!!
bu linki tavsiye ediyorum!
http://haber.sol.org.tr/blog/serbest-kursu/aytek-soner-alpan/osmanogullari-ltd-sti-evet-dedemin-donunun-cin-mali-kopyasi


30 Ocak 2017 Pazartesi

bugünün hayır şarkısı!




Yunanı denize döken bir Ordunun Genel Kurmay Başkanı'nın bugün Bodrum'un kayalıklarına bile çıkamamasına No No No diyorum!

http://odatv.com/dun-baskanlik-yokken-iki-ustegmen-on-astsubayla-gittigin-kayaliga-3001171200.html
bugün Yunan Basınında rövanşı aldık, Türkleri denize döktük filan diye haberler çıkıyormuş bir kere daha amy'le birlikte No No No diyorum!!!!

29 Ocak 2017 Pazar

drifter's pick! pazar sineması! tür: bullshit movie



bana kalırsa sinema Being John Malkovich'le bitti. 
sonrası falan filan...
alla allaaa! benim blogum ; benim fikrim!!!
neyse;
şu sıralar en hoşlandığım tür; 'bullshit movie' türü... (haadi beh!  hikaye buraya nassı bağlandı yav? dedirten filmleri koyduğum kategori) bu tür filmler adının hakını verebilmek için içlerinde anlamlı anlamsız ama en sonunda kesin anlamlı ya da hepten ilgisiz herşeyi barındırabiliyorlar; işte tam da bu yüzden bayılıyorum. 
pek güzel bir örneği Too Late. 
buyrun burdan...


İşte burda linki; cillop gibi 2015 yapımı!!! 

28 Ocak 2017 Cumartesi

No No No! Bugünün şarkısı



Bu da Fitch , S&P, ve Moody's raporlarına tepkimiz baabında...
Notumuzu aldık!




26 Ocak 2017 Perşembe

günün şarkısı!

OHAL'de referanduma giden canım Türkiyeme... 
  

25 Ocak 2017 Çarşamba

hiç olmuş mu şimdi bu?


yoga'nın da bokunu çıkartmasaydınız keşke...
Berlin'de yeni trend Bier yoga!
tabu deviren Alman yogiler bira içip şekilden şekle giriyorlar...
allaamüstaakınızı versin! 
inanmazsan bak; 


13 Ocak 2017 Cuma

çöküş



Yahu bu nasıl bir çökmek? 
bu şekil çökme tehlikesi olan bir binayı 2015'den beri orada tutuyorsunuz hadi buna cevabınız hazır peki binanın çevresine bir güvenlik önlemi alınmaz mı? bir şerit filan çekilmez mi? etrafı kapatılmaz mı?
Yuh ve de pes! 


10 Ocak 2017 Salı

muhteşem gif!

                                     Atamızın bakışını ve işaretini gördü mü herkes?
iyi!




dinle, not al ve itaat et!

zira;  "totaliter rejimlerin entelektüellere ve sanatçılara sunabileceği tek özgürlük dinleme, not alma ve itaat etme özgürlüğüdür!"

yalan mı???

vay be Zygmunt Bauman da sizlere ömür! toprağı bol olsun!

9 Ocak 2017 Pazartesi

sürmene'deki yangını diyorum...


ulen mangal yakmaya çalışsan yakamazsın şu havada, 15-20 hektarlık alan nasıl bu derece yandı pes!!! hala Anayasa oyluyorlar, yazıklar olsun!!!

31 Aralık 2016 Cumartesi

DRIFTER AWARDS 2016/ YILIN EN GÜZEL ŞARKILARI

DRIFTER AWARDS 2016 / YILIN DUMURU

Yılın Dumurunu son güne bıraktım; çünkü artık insan bekliyor bundan da dumuru olabilir mi ki acep?

Evet
Bu yıl dumurdan dumura koştuk ; çok acayip yıldı!

sanırım ilk dumurumu Reza Zarrab'ın ABD'de yakalanmasıyla yaşadım; Mart gibiydi sanırım. Vay canına dedim dumura bak!

sonra Brexit geldi! yok artık İngiltere'de referandum sonucu... nasıl yani... harbi ayrılacaklar mı şimdi diye ikinci dumurumu yaşadım!

sonra Temmuz ortalarıydı! Costa Brava'da Sant pol koyunda bir campingde tatil yapıyordum üstünüze afiyet... akşam yemek sonrasıydı; verandada hafif hafif demleniyorduk telefon çaldı. Mehmet(benim eski asistan) 'Abla Darbe oluyo burda!' dedi. Önce anlamadım anlamlandıramadım; yüzümde garip bir ifade oluşmuş herhal...

- kim arıyor?
- Mehmet, Darbe oluyormuş!
- Ne!?!?

- Mehmet ne diyorsun olum? ne darbesi?
- valla abla jetler uçuyor, tanklar filan, gerçek söylüyorum internete bak!

 hemen annemi aradım.
açtı bir iki çalmada!
-Anne????
- evet evet darbe oldu.
-nasıl ya?
-valla da oldu.... ee costa brava nasıl?  hava nasıl?
- kapat anne kapat!

hemen Hürriyette gazeteci bir arkadaşı arıyoruz ulaşamıyoruz. campingi ayağa kaldırıyoruz bize internet bulun Türkiye'de darbe oluyor diye. İspanyollar hemen bi çaresine bakıyorlar. bütün gece ayaktayız diye mutfağı da açık tutuyorlar; gasteci arkadaşımızı aramaya devam ediyoruz; sonunda ulaşıyoruz.
...
- ikitellideyiz diyor, bu tam bir askeri darbe değil, Fetö işi gibi duruyor; biz de anlamaya çalışıyoruz diyor.
- iyi misiniz güvende misiniz?
- iyiyiz iyiyiz... diyordummm tam da şu anda gasteyi bastılar; dur ben seni sonra arıycam inşallah!!!!
çünkü silah sesleri filan....

işte üçüncü dumurumu bu noktada yaşıyorum! Bundan da ötesi yok diyorum.
yalnız bundan sonra frenler boşalıyor!

Erdoğan Cnn'e konuşuyor, sokağa çıkın diyor çıkıyor millet, darbe başarısız oluyor, memleketin yarısı Fetöcü çıkıyor, ohal ilan ediliyor, dalga dalga tutuklamalar başlıyor, dolar fırlıyor, euro fırlıyor, kayyumlar geliyor kayyumlar gidiyor TMSF'ler geliyor; her akşam eski fetöcülerle sohbet programları, şehirlerin göbeklerinde patlayan bombalar, gözaltılar, tutuklamalar, şehitler, Ensarlar, kadın dövmeler, hamile tekmelemeler, yurt yangınları, yunan adaları, Lozanlar, El Bablar, Gökçek twitleri, Başkanlık, idam cezası söylentileri, tutuklamalar, göz altılar, işten çıkarmalar, Kılıçdaroğlu'nun eline yüzüne bulaştırdığı miting (at izini, it izini geçtik, bütün izleri birbirine karıştırması ve başlamadan biten miting hareketi:))), Nasuh Mahruki'ye gözaltı, akabinde Akut Başkanlığını bırakması,yaz saati uygulamaması;  Kılıçdaroğlu'nun kardeşi,  Bahçeli filan, sonra Tombili vakası var;önce heykelinin yapılması, sonra heykelin çalınması, sonra bulunması...   Serhat'ın yolda gördüğü dumur formalı adam, kendi vesikalığı kabul edilmeyince beckam resmiyle öğrenci kartı çıkartan yurdum genci var... her gün ayrı bir dumur...
artık dumur yalaması olduk şaşıracak da pek bişey kalmadı demeye başlamıştım!

Taaki yılın dumuruna kadar!




9 Kasım 2016 Donald Trump 45. Amerika Başkanı oldu!
  

o noktadan sonra Rus Büyükelçi Karlov'un devletin polisi tarafından sırtından vurularak öldürülmesi filan hikaye... Ben bu dünyada insanın insana ettiğine daha da şaşırmam!!!


  

DRIFTER AWARDS 2016 / YILIN ŞİİRİ

Ocak 2016 Parantez yayınlarından Kediler çıktı; Bukowski'nin kedilerle ilgili yazdığı bir kaç şiir de var içinde...şubatta Metis Birhan Keskin'in Fakir Kene'sini bastı; Birhan Keskin şöyle diyordu;
Buraya bir ayna koydum arada önüne geç bak; sen şahane bir 
okursun. Mesai saatlerinde çaktırmadan şiir okursun. N'olcak ki, 
bırak patronlar seni kovsun!

Martta Murathan Mungan'dan Solak Defterler (Metis) geldi; bir de Can Bonomo'dan Şu sevdalar tevatürü..."masum sayılırım sevmek suçsa" dedi Bonomo.
YKY Dünyanın En Güzel Arabistanı'nı bastı, 57 yıl sonra 2. baskı, kıymetlimiz Turgut Uyar'dan. Mayıs'ta Küçük İskender, Mayıs Giremez (Sel), Nilgün Marmara Daktiloya Çekilmiş Şiirler ve İnsanlık Halleri Teoman'dan... Temmuz'da Sunay Akın İş Bankası'ndan yayınladı Makiler'i, Ağustos'ta İş Bankası iyi bir şiir kitabı daha bastı; Semonides ve altı İambos şairi;

Ama ben hep Nazım Hikmet okuyordum ondan sonra;

Kasım'da Ayrıntı John Berger'in Bütün şiirlerini yayınladı Gökyüzü Mavi Siyah adıyla... 5 Kasımda 90. doğumgününde...

bunca şiirin arasında benim için 2016'nın şiiri ise


Bir Üsküdar balkonunda gruba karşı demlenir gibi
bu akşam üstü, Laypzig'te tramvay durağında
tadını çıkara çıkara, yudum yudum
kederleniyorum. 

Utrecht'de eylül'de tren garında, trenin kalkmasına ramak kala perondayım. Adımımı atacakken birden başımı arkaya çeviriyorum; biraz önce oturduğum banka doğru... Kitabım orada duruyor. Bir şey unuttuğumu biliyorum yada hep bir yerlerde birşey unuttuğumdan olsa gerek refleksle arkaya bakıyorum. Her neyse kitabı alırken tren kaçıyor... Ne boktan, ne sinirbozucu, ne kibirli bir dakiklik... bir dakika gecikse incileri dökülür çünkü.

oturuyorum, kitabın ortalarından bir sayfayı açıyorum ve bu dizeler çıkıyor karşıma... Nazım tüğlerimi diken diken ediyor. Gözlerim doluyor, yutkunuyorum bir damla bile kaçırmamak için dışarıya...


29 Aralık 2016 Perşembe

DRIFTER AWARDS 2016 / EN SUPER OFFICAL OLMAYAN VİDYO

Sevdiğin bi parçayı seçip ona vidyoklip yapmak kadar boş ve de hoş bi 17 şey daha vardır sanırım dünyada... bence yani... hadi bilemedin 18.
Neyse bu yılın En süper Offical olmayan viyosu ödülümü Felix Castrillion (aksanları yazamadım kusura bakmıycak artık) adlı arkadaşa veriyorum, yeni yılda ona allam daha da boş vakitler nasip eylesin de daha şayane vidyolar yapsın moviemakerda inşallaaa....
buyrun basement jaxx bu tafatan;


28 Aralık 2016 Çarşamba

DRIFTER AWARDS 2016/ YILIN EN RUHASTASI TASARIMI


Bu ne şimdi bu?

söyliyeyim:

anksiyete problemi olanlar için tasarlanmış yatak. Anksiyetesi olana özel alan yaratma amacıyla şeydilmiş...
Bana daha çok anksiyete yaratırmış gibi geldi ama hadi neyse!!!
daha enteresanı böyle bir talep olması...
talep var demek ki...
üretilmiş!
Amerikan Privacy Pop şirketi tarafından! gerçek yani üfürükten tasarım değil. 

siz dünyayı cehenneme çevirin; hepimiz manyak olalım; birileri de böyle ruh hastası tasarımlar yapsın parayı vursun oh kebap! 

27 Aralık 2016 Salı

DRIFTER AWARDS 2016/ EN SÜPER REKLAM

Bu yılki ödül kategorilerini açıkladığımda reklamlar kategorisinde kayda değer bir aday yoktu ancaaak... Wes Anderson yaptı yapacağını ve H&M'e bir kısa film çekti; bu noel için!  hem de Adrian Brodyli ki kendisine pek biterim.
buyrun efem; yılın en süper reklamı!



DRIFTER AWARDS 2016/ YILIN EN SÜPER SANAT OLAYI


Stairway to Heaven diyesi geliyor insanın ama performansın adı Sky Ledder!
Cai Guo Quiang adlı barut delisi bir abimiz kendisi; sanatçı olmayaymış fenaymış diye düşünüyorum maazallah!
hikayesi enteresan onun için size birazdan google'larda çok zor bulacağınız (yani 'Drifter Proudly presents' ) film linkini vereceğim. 
ama önce; 
yeryüzünden gökyüzüne 500 metrelik bir ateşten merdiven diktiği için  yılın en ruhhastası performansı ödülümü kendisine takdim ediyorum.
tebrikler hakkaten!

film linki de burada biraz çince ama idare edin artık!





26 Aralık 2016 Pazartesi

DRIFTER AWARDS 2016/ EN SÜPER FOTOĞRAFÇI

Bu yılın en süper fotoğrafçısı Olgaç Bozalp; 
Neden?
çünkü 'erkek model' olgusunu, kafalarımızdaki 'erkek güzeli' kavramını tarumar ediyor. 
herşey bi garip samimi bu fotolarda
bakın! 





Olgaç Bozalp'in web sitesinde başka fotoğraflar var;
her biri ayrı intense!
gördüğüm en bi tuhaf moda fotoğrafları
burada;


25 Aralık 2016 Pazar

DRIFTER AWARDS 2016/ EN SÜPER FİLM

Arkadaşlar bu yıl çekilmiş hiç bir film beni çekmedi maalesef !
ama bu yıl seyrettiğim en iyi film 1988 yapımı Amsterdamned.

Dutchımı geliştirmek için bulabildiğim tüm Hollanda yapımı filmleri seyerttim. Çoğu berbat onu söyleyeyim önce; ama  Bu AMSTERDAMNED anlatılır gibi değil izlemek lazım!

buyrun buradan hem de bedava:

https://www.youtube.com/watch?v=iXPWJBZpKU4






Hollanda yapımı demişken bu yılki Drifter Awards en süper oyuncu ödülümü de
2012 yapımı Kauwboy'daki performansıyla muhteşem çocuk oyuncu Rick Lens'e gözüm kapalı veriyorum.

işte film de burada full;
https://www.youtube.com/watch?v=cYb68jFk7C8 





DRIFTER AWARDS 2016 / YILIN EN SÜPER GOLÜ


Eren Derdiyok'un rövaşatası; 


https://www.youtube.com/watch?v=56VcQFG01aI

Moussa Sow'un da var Manchester'a attığı rövaşata... ama niye onu seçeyim ki; onu fenerliler seçsin!

DRIFTER AWARDS 2016/ EN SÜPER ANİMASYON

22 Aralık 2016 Perşembe

DRIFTER AWARDS 2016/ EN SÜPER ŞARKICI

Bu yılın şarkıcısı açık ara Gökçe Kılınçer

https://www.youtube.com/watch?v=fdl_jy1ywFg



https://www.youtube.com/watch?v=7rvOc8s5q-Q




https://www.youtube.com/watch?v=RGNNDiBPN50

DRIFTER AWARDS 2016/ EN SÜPER KİTAP

Bu yıl geçen yıla göre epey kitap okudum üstünüze afiyet; okunası olanlardsan bir iki tanesini zikredeyim; şu meşhur Paul Lafargue'nin Tembellik Hakkı, Lisa Florman'dan Myth and Metamorphosis (In the Background of Picasso's Prints) (Bu kitabı biraz karıştıran internette bedava bulur, ben buldum çünkü); I am Zlatan (bu da internette var) Bir de Fairy Tale Review özellikle violet issue'su... şuradan incelenebilir;  http://fairytalereview.com/ 

ama tabiiki Drifter Awards 2016 En Süper Kitap Ödülüm Phillippe Sollers'in Medyum'una gidiyor


Yapı Kredi Yayınlarına ve Aysel Bora'ya teşekkür ediyoruz!



Drifter's countdown son 10 gün / DRIFTER AWARDS 2016

Ayın 21'i de geldiğine göre İkinci Geleneksel Drifter Ödüllerine başlıyorum eyy blogger ahalisi !!!

Bu yılki kategorilerim şöyle;

En süper şarkıcı
En süper film
En süper kitap
En süper fotoğrafçı
En süper animasyon
En süper karikatür
En süper gazete makalesi
En  dumur vaka
En süper konser
En süper şarkı

şimdilik budur daha yılbaşına kadar yeni kategori eklenir mi bilemem!





21 Aralık 2016 Çarşamba

yüksek!

hayatın(m) bazen hiç bir yere gitmiyormuş gibi gelir ya...
ya da hayatta herşey bir yere gidiyormuş da sen(ben) bir yere gitmiyormuşsun gibi gelir...
ya da hayatta herşey bir yere gidiyormuş da sen (ben) başka bir yere gidiyormuşsun gibi gelir...
herşey bulanıktır, kafan(m) çorbadır...

işte o zamanlar mutlaka yüksek bir yerlere çıkasım gelir.... kışa soyunmuş ağaçların arasından sıyrıla sıyrıla, sise doğru, düşünceli, suspus, hassas ve tutarlı bir yolculuk başlar kendi içimde ve dışımda...


                                                          Beş Parmak Dağı / Latmos










     sisten korkma(m)!
     aksine
     üstüne üstüne...
     çünkü ya sis dağılacak ya sen (ben)!  



 
 Yeterince yükseğe çıktığın(m)da çünkü; artık emin olabilirsin, ne kadar gidersen git hiç bir yere          gidemeyeceğine...
 Oradasındır!
 Tam da oradasındır!
 Şu alttaki fotoğrafta göreceğin taşın durduğu gibi bir noktadır durduğun(m) hayatta!






oksijennn! bir oh çekecek zaman bulunur terin(m) soğumadan !

 ve uzaaaklara....
 göz egzersizi!


            ama ne nokta o durduğun(m)!



 ordan bakınca görünmez!


yükseğe çıkmak gerek!
kafalar kafalar....

14 Kasım 2016 Pazartesi

drifter's pick!!! gecenin videosu

Leonard Cohen'in ölümüyle ortalıkta dolaşan videolardan en gözlerimi buğulandıranı, en hoşu, en dokunanı!


Tam metni şu linkte;