13 Ekim 2019 Pazar

Soru

“Fakat sen, ey Zerdüşt,

hâlâ severken uçurumu,

Çam ağacı gibi mi yapmaktasın?–”

F. Nietzsche, Dionysos Dithyrambosları.

10 Ekim 2019 Perşembe

gecenin kısası : ABSTRACT

NETFLIX'den sahane design belgeseli Abstract'in yenisi gelmis!



eskisi burada!

9 Ekim 2019 Çarşamba

gecenin kısası; who is upside down?

 
Yıl 1960, Toronto Universitesi'nde fizik dersi!
Prof. Patterson Hume ve Prof. Donald Ivey Referans Çerçevesi neymiş onu anlatıyor.
filmi çeken yönetmen meşhur belgesel yönetmeni Richard Leacock.

7 Ekim 2019 Pazartesi

Drifter's Pick! dizaynda NØRDIC kopuşlar


          iste ben dizayn diye buna derim!
adam kendine issiz ada yapmis iyi mi? hem de kopenhag'in tam orta yerine.

Hakikaten enteresan kafalar.

Marshall Blecher and Magnus Maarbjerg, 
creative and multidisciplinary studio Fokstrot,

kesinlikle istiyorum bir tane!



2 Ekim 2019 Çarşamba

30 Eylül 2019 Pazartesi

29 Eylül 2019 Pazar

Brassaï, Paris ve Années folles

Bu sonbaharda Amsterdam Foam muzesi bi güzellik yaptı, bize Brassai'yi getirdi. Aralık sonuna kadar devam edecek sergi. Avrupa nostaljiyle avutuyor kendini; ama büyüsüne kapılmamak da elde değil.  Ne yıllarmış... Büyük Buhran'a rağmen bir kesimin 'vur patlasın çal patlasın' hayatı; bohemlerin savaş sonrası yaşadıkları deşarj; şehrin mekan olarak tüm bunlara olanak sağlaması... Tüm o unicorn insanların miknatıs gibi birbirlerini çekmesi... O dönemde batıda veya batıya dönük olup da (istanbul gibi) fransız etkisinde olmayan şehir olamaz zaten. Fotoğraflar iştah kabartıyor. Ben de dayanamadım bu yılı kendime Paris yılı ilan ettim.

Brassai'ye dönecek olursak; Macar asıllı Fransız fotografçı. Asıl adı Gyula Halász ama cemiyet hayatında Brasso'lu anlamına gelen Brassai lakabıyla biliniyor. Brasso bugün  Romanya topraklarında; o doğduğunda Macaristan'daymış. Fransa'nın Années folles diye adlandırılan  'çılgın yıllar' anlamına gelen savaş sonrası 20'ler 30'ları ; o yılların cemiyet hayatını, Paris'in entel, bohem hayatını  fotoğraflamış. Henri Miller'lar, Daliler, Jean Genet, tabiki Picasso falan kendi arkadasları, Paris'te takıldıkları mekanlar vs.  1933'te basılan kitabı 'Paris de Nuit'  (parisin gecesi filan gibi çevrilebilir herhalde) pek sükse yapmış.  Bi diğer özelliği de kedi düşkünü olması.  kedili fotoğrafları çok şükela. Anais Nin'e kedi fotograflarını gösterirken Henri Miller ayar oluyormuş, ters ters bakıyormuş. (atıyorum tabiki)
Benim en sevdiğim Chat Colette: şu: