gökyüzünün altında gevşemiş onun bunun üzerine kafa yorup duruyor. Emeğin doğasını düşünüyor. Avareliğin doğasını ve göğün kendisini. Kocaman dalga dalga bulutlar yere o kadar yakın duruyorlar ki, insanın kement atıp birini tutası geliyor.- ister başının altına yastık yap ister midene indir. Bir tabak bol sulu fasülyeyi kocaman bir parça bulut etiyle götür, sonra da biraz kestirmek üzere uzan. Ne hayat ama! (hayalperestler- Patti Smith)
24 Aralık 2015 Perşembe
DRIFTER AWARDS 2015/ EN SÜPER ŞARKI
popooz- ulysses and the sea
aslında bir tane daha var yılın benim için en güzel şarkısı ama onun vidyosu yok zaten boşverin, bununla idare edin.
DRIFTER AWARDS 2015/ EN SÜPER KİTAP
yaa işte bu yıl ülke değiştirme, taşınma, yerleşme, yeni şehre alışma, bisiklet hevesi filan derken çok kitap okuyamadım maalesef ve aslında en süper kategorisine öyle gözüm arkada kalmadan yerleştireceğim kitap yok okuduklarımın arasında; yani bu yıl bir etgar keret çıkmadı maalesef karşıma.. ama yine de 4 kitaba aynı ödülü layık görüyorum.
1. Novalis Sais Çırakları - Paul Klee çizimleriyle
2. M Train - Patti Smith (ama bir Çoluk Çocuk değil onu söyleyeyim)
3. İslamcı Erol Nasıl Çıldırdı - Nihat Genç
4. Piksel - Krisztina Toth
23 Aralık 2015 Çarşamba
18 Aralık 2015 Cuma
Niffani'yi tanıyan var mıdır aramızda?
Philippe Sollers'i pek severim.
Venedik Karnavalı kitabını Yapı Kredi Basmış, sağolsun Aysel Bora da çevirmiş.
Bir yerinde Sollers, Niffani adlı Mistik bir Arap Şairden bahsediyor;
sözüm ona Duraklar Kitabı diye bir kitabı varmış ve şöyle dermiş Niffani o kitapta;
"içinde sessiz olana susmasını buyur , konuşkan kısım ister istemez konuşacaktır." Başka bir iki afili alıntı daha yapmış Sollers. Ben aslında Arap Mistik şairler peşinde koşan biri değilim; çok da haz ettiğimi söyleyemeyeceğim.
Ama merak ettim kimmiş bu Niffani diye hazreti google'a sordum; yok bulamadım. Sollers'in yalancısıyım isminin kaçak, kaçan , kaybolan ya da dağılıp yok olan gibi bir anlamı varmış; yazık akıbeti de öyle olmuş zira Niffani sır!
Belli ki başka bir ismi var; yok değilse nedir?
sevgili Aysel Bora keşke bir not koyuverseydin de okuru google maduru yapmasaydın.
Hayır Oraya Duraklar Kitabını italik yazınca ben de bir dip not vardır diye umut ettim fekat nayır yoktu.
en sevdiğim şey bir yazarın başka bir yazardan alıntı yapması, kitabının içinde şunu okuyorum bunu seviyorum demesidir.
hemen ben de okuyayım bakayım derim.
üstelik Phillippe Sollers birşey okuyorsa ben de hemen bi göz atmak isterim;
adam boşuna yazmadı ya onu oraya.
Neyse demem o ki;
Niffani'yi duyan bilen varsa bi zahmet aydınlatsın yahu çatlayacağım ben.
Venedik Karnavalı kitabını Yapı Kredi Basmış, sağolsun Aysel Bora da çevirmiş.
Bir yerinde Sollers, Niffani adlı Mistik bir Arap Şairden bahsediyor;
sözüm ona Duraklar Kitabı diye bir kitabı varmış ve şöyle dermiş Niffani o kitapta;
"içinde sessiz olana susmasını buyur , konuşkan kısım ister istemez konuşacaktır." Başka bir iki afili alıntı daha yapmış Sollers. Ben aslında Arap Mistik şairler peşinde koşan biri değilim; çok da haz ettiğimi söyleyemeyeceğim.
Ama merak ettim kimmiş bu Niffani diye hazreti google'a sordum; yok bulamadım. Sollers'in yalancısıyım isminin kaçak, kaçan , kaybolan ya da dağılıp yok olan gibi bir anlamı varmış; yazık akıbeti de öyle olmuş zira Niffani sır!
Belli ki başka bir ismi var; yok değilse nedir?
sevgili Aysel Bora keşke bir not koyuverseydin de okuru google maduru yapmasaydın.
Hayır Oraya Duraklar Kitabını italik yazınca ben de bir dip not vardır diye umut ettim fekat nayır yoktu.
en sevdiğim şey bir yazarın başka bir yazardan alıntı yapması, kitabının içinde şunu okuyorum bunu seviyorum demesidir.
hemen ben de okuyayım bakayım derim.
üstelik Phillippe Sollers birşey okuyorsa ben de hemen bi göz atmak isterim;
adam boşuna yazmadı ya onu oraya.
Neyse demem o ki;
Niffani'yi duyan bilen varsa bi zahmet aydınlatsın yahu çatlayacağım ben.
10 Aralık 2015 Perşembe
30 Kasım 2015 Pazartesi
27 Kasım 2015 Cuma
Bu amcaları tanıyor musunuz?
George ve Gilbert
Tazmanya'dan yeni döndüler şu an Londra'da devam ediyor sergileri
Bu amcalar şöyle şeyler yapıyorlar;
...da sürekli, açık yaralara kolonya bastıkları ve habire agresif çizgiler, punk efektlerle tabu saydığımız; erkek çıplaklığı, vücut salgıları, pornografik cinsellik filan gibi konuları gözümüze gözümüze soktukları için yurdumuzdaki her hangi bir galeride veyahut bir müzede görebileceğimizi sanmıyorum.
sanat dediğin oturmayı kalkmayı bilecek edepli olacak değil mi ama?
Bu ikilinin diğer işlerini merak ediyorsanız (ki aslında merak edilmeyecek gibi değil çünkü 1967'den beri birlikte takılıyorlar o günden beri açtıkları sergilerin sayısı belli değil.) linki budur;
http://www.gilbertandgeorge.co.uk/
23 Kasım 2015 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)