23 Mart 2013 Cumartesi

son zamanlarda Tarantino'yu daha bi sever oldum bunun da aşağıdaki diagramla alakası olduğnu düşünüyorum;

 my philosophy

bi de bu parçaya hasta oldum



22 Mart 2013 Cuma

böyleyken böyle...


kendinden geçilen anlar olmadan geçen hayatın, şu güzel deyişte de görüldüğü gibi
"bir tükürük hokkası" kadar değeri yoktur.
-Kurt Vonnegut-

21 Mart 2013 Perşembe

gecenin modu; coco rosie kafası


sonra bu


sonra



ve öyle devam ..

20 Mart 2013 Çarşamba


bu filmi ne diye seyrettiğimi hiç sormayın  ama çekirdek gibi bişey başlayınca bırakamıyosun işte!

bence son yılların en muhteşem reklam jingle'ı "acıkınca kafaam dominos'a gideeer!"dir.  

10 Mart 2013 Pazar

schadenfreude

biz Galatasaraylıların haline çok üzülüyorum.
okuduğum bir paragraf bana cuma günkü maçı ve pazar günü futbol formularında federasyona öfke kusan hırçın taraftar ifadelerini hatırlatıyor.
tam da;
Almanca'da "komşusuna gülme" anlamına gelen sözcük "Schadenfreude" yi şu cümle içinde görünce...

"insanın adaletsizliğe ihtiyacı var; mutsuzluk yelpazesinin değişkenlerinden biri olan ve kendisine gösterdiği schadenfreude'yi acıyı çekerken tadını çıkarabileceği adaletsizliğe muhtaç. Bu tür bir incinme, ihanete uğradığına ve değerinin bilinmediğine inanmaktan hoşlanan insanlara özgü bir hassasiyettir."  

cats love it!


9 Mart 2013 Cumartesi

Rezil ON THE ROAD'dan sonra HOWL ilaç gibi geldi...

Epey oluyor 2012 yapımı On The Road'u izleyeli...Benim için büyük hayal kırıklığı olduğunu söylemeye bile üşenmiştim. Yine de ağzımı açmayacaktım ama tesadüfen 2010 HOWL'un online izle linkini buldum; James Franco'yu görünce dayanamadım. (James Franco'yu pek bir beğeniyorum.)
unutmadan linki şuraya şıkıştırayım izlemek isteyenler için full movie orijinal dilinde altyazısız:
http://www.solarmovie.so/link/play/238894/


evet ne diyordum;
Beat okurları sanıyorum bana katılacaklardır; On the Road tam bir fiyaskoydu. Bana sanki Kerouac'ın On the Road'u değil de Neal Cassidy'nin karısı Carolyn Cassidy'nin yazdığı "Off the Road" filme çekilmiş gibi gelmişti. eleştirmeye bile değmeyecek sıradan bir film çekmişler işte. Kirsten Dunst'dan şahane Carolyn olur; Vampir Kız'ı da Lou Anne yaparız( ki bence başarılıydı oldukça); Yakışıklı bi sarışın arkadaş buluruz, birine de siyah gözlük takar hoplatır zıplatırız, Jack'e de oduncu gömleği çektik mi al sana On the Road sonra ne anlatırsan anlat; zaten bir anlamı mı var?


Neyse uzatmayayım diyeceğim o ki;
"Howl" güzel olmuş arkadaşlar; izlenesi olmuş, Ginsberg şiiri okurken nefis animasyonlar göreceksiniz; James Franco rolün hakkını veriyor. Siyah Beyaz görüntülere de bayıldım. Filmde Neal ve Jack'i oynayan arkadaşları tebrik ediyorum; Sadece bir iki sahnede görünmelerine ve hiç konuşmamalarına rağmen, hiç yabancılık çekmiyorlar, onlar gibi bakıyorlar!