gökyüzünün altında gevşemiş onun bunun üzerine kafa yorup duruyor. Emeğin doğasını düşünüyor. Avareliğin doğasını ve göğün kendisini. Kocaman dalga dalga bulutlar yere o kadar yakın duruyorlar ki, insanın kement atıp birini tutası geliyor.- ister başının altına yastık yap ister midene indir. Bir tabak bol sulu fasülyeyi kocaman bir parça bulut etiyle götür, sonra da biraz kestirmek üzere uzan. Ne hayat ama! (hayalperestler- Patti Smith)
5 Ağustos 2012 Pazar
4 Ağustos 2012 Cumartesi
3 Ağustos 2012 Cuma
gördüğüm en muhteşem kolajlar bunlar sanırım
bu kadının dekoltesine ve bileğine vuran ışığa söyleyecek söz bulamıyorum, pes!
adı Alexandros Vasmoulakis ve bu da kendisiyle yapılmış roportaj aynen koyuyorum.
How does your working day start?
Ι check my emails first thing in the morning and then I do some kick-ups, it works as a nice warm-up before hitting the canvas.To be honest, when I get stuck, or miserable, I keep on doing kick-ups all day and avoid looking at the works at all.
How do you work and how has that changed?
I can now work simultaneously on various projects, this happened through the years though, I couldn’t do so in the past. It’s much better now – I feel like a DJ.
My current work is divided between outdoor murals, installations and the studio work, which is mostly figurative oil painting and collage. Sharing my time between three different fields is a sort of trick to avoid boredom. And it works!
Where would we find you when you’re not at work?
In the garden, flirting with the neighbour’s cat.
Would you intern for yourself?
Probably not!
böyle de bir insan işte...
1 Ağustos 2012 Çarşamba
31 Temmuz 2012 Salı
I don't like the real!
“ Je Suis seul dans ma nacelle, Je suis prisonnier du ciel, je m'apelle Nathan, J'aime pas le reel." ya da
"I am alone in my gondola, I am trapped in the sky, My name’s Nathan, I don’t like the real”
http://www.siward.free.fr/accueil.php
29 Temmuz 2012 Pazar
28 Temmuz 2012 Cumartesi
27 Temmuz 2012 Cuma
24 Temmuz 2012 Salı
bugün daha bir bunaltıcı sanki bir teras partisi olsa da gitsek kafası...
Parçayı da undomundo Mehmet'in blogundan çaldım!
23 Temmuz 2012 Pazartesi
21 Temmuz 2012 Cumartesi
Escif farklı..
Valencia'lı sokak sanatçısı Escif inanılmaz!
Daha önce de söylemiştim Avrupa'da grafitti'de ikinci rönesans yaşanıyor.
Fotoğrafları muhtemelen kendisi çekmiştir.
Bunlar indirebildiklerim,
Escif'in diğer muhteşem işlerini görmek isteyenler aşağıdaki linke uğrasın, hakikaten inanılmaz.
20 Temmuz 2012 Cuma
19 Temmuz 2012 Perşembe
"biri şu ağacı sustursun
akşamdan beri içip içip dutlarını dökmekte..."
demiş Gülçin Salihli
ne güzel demiş.
ben de burada gördüm.
http://mavikalemdekiler.blogspot.com/2012/07/1.html#comment-form
akşamdan beri içip içip dutlarını dökmekte..."
demiş Gülçin Salihli
ne güzel demiş.
ben de burada gördüm.
http://mavikalemdekiler.blogspot.com/2012/07/1.html#comment-form
dikkat ruheşi çıkabilir!!!
insanın birden fazla fazla ruh eşi olduğuna inanıyorum. misal benimkilerden birine radyoda rastladım geçen... Ekim Baykara diye bir insan... kendisinin ruh eşim olduğuna inancım tam dolayısıyla bir yerde karşıma çıkarsa arkama bakmadan koşarak kaçacağım...
18 Temmuz 2012 Çarşamba
17 Temmuz 2012 Salı
"oturduğum yerden kreton örtülü kanepenin ucunu ve üzerinde bir kase içinde bembeyaz çiçeklerin durduğu masayı görebiliyordum. Arkasındaki duvar tavandan yere kadar kitap raflarıyla kaplıydı. Bir kurabiye daha aşırdım. Güneş dağların üzerine doğru alçalmaya başlamış, denizse onların o kül rengi donuk gölgelerinde tembel tembel parıldamaktaydı. Derken hiç beklenmedik bir anda gelen antik bir sesle , hızlı bir arpejle irkildim, radyodan ya da plaktan gelemeyecek kadar canlı bir sesti bu. Yemeyi bıraktım, içimden acaba bu defa beni nasıl bir sürpriz bekliyor diye geçirdim.
Bir an sessizlik oldu, tahmin yürütmem için zaman verilmişti herhalde. Sonra bir klavsenin o sakin ve hüzünlü sesi duyuldu. Duraksadım ama sonra bu kendi kendime kalma oyununun iki kişiyle de oynanabileceğine karar verdim..."
BUYUCU - John Fowles
Bir an sessizlik oldu, tahmin yürütmem için zaman verilmişti herhalde. Sonra bir klavsenin o sakin ve hüzünlü sesi duyuldu. Duraksadım ama sonra bu kendi kendime kalma oyununun iki kişiyle de oynanabileceğine karar verdim..."
BUYUCU - John Fowles
16 Temmuz 2012 Pazartesi
15 Temmuz 2012 Pazar
kentsel çürümüşlüğün romantizmi
"Buenos Aires kontrolsüz ve
çarpık bir şekilde büyüyor, terkedilmiş
bir ülkenin aşırı kalabalık şehri. Bu şehirde binlerce bina gökyüzüne doğru yükseliyor
gelişigüzel bir şekilde… uzun bir
binanın yanında kısa bir bina, orantılının yanında orantısız, Fransız tarzının yanında tarz yoksunu bir
bina.
Bu çarpıklıklar muhtemelen bizi temsil etmekte…
Estetik ve ahlaki çarpıklıklarımızı…
Hiçbir mantığı olmayan bu binalar, kötü planlamanın eseri. Tıpkı
hayatlarımız gibi, nasıl yaşamak istediğimize dair hiçbir fikrimiz yok.
BA bir mola yeriymiş gibi yaşıyoruz, bir kiracı kültürü
yaratmışız.
Binalar daha küçük binalara yer açmak için giderek daha da
küçülüyorlar. Evler oda sayılarına göre
ölçülüyor, ve balkonu, oyun odası, hizmetçi odası
ve kileri olan beş odalılarla; ayakkabı kutusu olarak bilinen tek odalılar
arasında değişiyor.
İnsan eli değen her şey gibi binalar da birbirimizle olan
farklılığımız yansıtıyor artık.
Bir ön giriş bir de arka giriş var
Ferah ve basık evler var
Ayrıcalıklı insanlar A ya da bazan da B blokda oturuyorlar
Harflar ilerledikçe apartman kötüleşiyor
Vaadedilen manzara ve ışık
gerçekle nadiren örtüşüyor
Nehre sırtını dönen bir şehirden ne beklenebilir ki?
Ayrılıkların boşanmaların aile içi şiddetin,
Kablolu kanal sayısındaki patlamanın iletişim eksikliğinin
umursamazlığın uyuşukluğun depresyonun intaharların nevrozların Panik atakların
Obezitenin gerginliğin
güvensizliğin melankolinin
Stres ve hareketsiz yaşam tarzının
Mimar ve mühendislerin suçu olduğundan adım gibi eminim.
intihar hariç bu rahatsızlıkların hepsi ben de de var."
diye başlıyor film; "Medianeras", yani "Yanduvarlar"
fotoğraf gibi film çekmiş adam; Gustavo Taretto
ben öyle filmleri günü gününe takip eden biri değilim, bu film de çok yeni bir film değil dolayısıyla...2011 yapımı galiba... mevzu bildik mevzu ama her sahne bir fotoğraf...çok beğendim dayanamayıp tavsiye ediciim...
filmin tamamı (dublajlı) için link; http://gunlukfilm.com/medianeras-izle-2.html?postTabs=0
Etiketler:
drifter's pick,
görülesi filmler,
gustavo taretto,
medianeras
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)