23 Mart 2016 Çarşamba

Hani 21.12.2012'de kopması gereken bi kıyamet vardı ya?


  gazetelerde hergün : bomba, şehit, tecavüz, bir önceki günün cenazesi...

avrupada bomba
afrikada zika 
ortadoğuda savaş
kutupta buzlar eriyo
amerikada eline silahı alan okul tarıyo

acaba biz "kıyamet"i ne sanıyoduk da  "kopmadı ki kopmadı ki ahahahahahah" dedik?


                                                         



28 Şubat 2016 Pazar

pazar şiiri!

            

   BÜYÜK İNSANLIK


Büyük insanlık gemide güverte yolcusu 

                         tirende üçüncü mevki 
          şosede yayan 
              büyük insanlık.

Büyük insanlık sekizinde işe gider 


                           yirmisinde evlenir 

                   kırkında ölür 
                      büyük insanlık.



Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter 

                                        pirinç de öyle 
                                        şeker de öyle 
                                          kumaş da öyle 
                                        kitap da öyle 
            büyük insanlıktan başka herkese yeter.



Büyük insanlığın toprağında gölge yok 

                      sokağında fener 
                          penceresinde cam 
ama umudu var büyük insanlığın 
                               umutsuz yaşanmıyor.


                                                             7 Ekim, Taşkent, 1958 Nazım Hikmet

25 Şubat 2016 Perşembe

drifter'ın düşünce balonu!

Şu maça  4 sene oynadığı takımın sahasına Muslera'nın kaptan çıkması gerekirdi. Istememiş olabilir; o, haza beyfendiliğinden. Biraz düşünseler anlarlardı.
işte Galatasaray bu yüzden bu halde bugün...yazık!

19 Şubat 2016 Cuma

pazar filmini cumadan tavsiye eden drifter bir de alıntı yapar anlayana saz anlamayanla işi olmaz!



"çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona birşeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor. Sokak sinemadan çıkamayanlarla dolu, asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar. ... Bunları kurtarmanın yolunu biliyorum. Kocaman sinemalar yapılmalı. Bir gün dünyada yaşayanların tümünü sokmalı bunlara. İyi bir film görsünler. sokağa hep birden çıksınlar..." Kafasından geçene güldü. Duraktakiler dönüp baktılar. Kadının biri kaşlarını çattı. Sokakta kendi kendine sesli gülünemeyeceğini bilmeyen yoktu. "Ne adamlar be. Güldüysem güldüm, size ne?" Duramadı orda, yürüdü. Eve gitmeyecek. İçindeki 'sinemadan çıkmış kişi'yi öldürdüler. Sağ kalan sıkıntılı, kızgın...

Aylak Adam- Yusuf Atılgan

sinemadan çıkmışlıklarınız bol olsun!
neyse
Tanrı hayatta, Brüksel'de yaşıyor! izbe bir evde, bilek kısmında iki verev çizgi olan beyaz çorapların üstüne giydiği önü açık çirkin plaj terlikleriyle dolaşıyor. epey bön bir karısı bıcırık bir kızı var; oğlunun akıbeti hepimizin malumu...
çok boktan bi' herif, kafası acayip bozuk.
daha anlatayım mı?
seyeredicek misiniz?



http://gunlukfilm.com/yeni-ahit-le-tout-nouveau-testament-full-izle.html#more-49593



18 Şubat 2016 Perşembe

cimbom'a 'bu takımı mahfettiniz seyircisi' lazım diyorum ben!
içim yanıyo bu kadarını söyliyebiliyorum.