18 Ekim 2012 Perşembe

eski tas: “FUNNY” İŞLER: MADAME TUTLI-PUTLI

çok sevdiğim bloglardan "eski tas" çok acayip bir animasyon film izlememe vesile oldu, bayıldım yazı da şahane.. bir önceki blog postunda da tel adam animasyonu var, o da nefis meraklısına duyurulur!!!


eski tas: “FUNNY” İŞLER: MADAME TUTLI-PUTLI: Bir seyahata çıktığınızda yanınıza neler almak istersiniz? Beş-altı bavul , sekiz-on çanta , sepet ler, envai büyüklükte kutu lar, saksı...

16 Ekim 2012 Salı

pardon ya kalecileri Bolton'un kalecisiymiş!!!


Milli Maç

Milli Takımda daha önce adını duymadığım insan var!
bu arada ikinci yarı gol atamaz da şu bir tane yıldızı bile olmayan Macar Milli Takımıyla berabere kalırsak  pek şaşırmayacağım.


14 Ekim 2012 Pazar

Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!


Bişeyler okuyodum, Didem Madak'ı anasım geldi..

'Zenciler prensesi olacağım.
Hayat işte asıl o zaman başlayacak.'
Pippi Uzunçorap

Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.
Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
Bir yağsam pahalıya malolacağım.
Ben bir bodrum kat kızıyım bayım
Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
Fakat korkuyorum. Birazdan da
Kırküç numara ayakkabılarınızla
Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
Bu iyi olmaz bayım!

'Gün akşam oldu' diyorum
Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
Cam kırıkları yiyorlar
Rüyamda; bir kase dolusu suyun içinde
Rengarenk yap-boz parçacıkları
Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
Hayır,sanırım sabahı bekleyemem
Bilmiyorum.
İnsanlar rüyalarım acilen anlatmalı.

Ondört yaşındaydı ruhum bayım
Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
O ara içimde çiçeklerden oluşmuş
bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
Sinemalarda da 'organzm gıcırtıları' oynuyordu.
Kaçmaya çalıştım. Olmadı.
Bu nedenle, çiçekli şiiler yazmayı
Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
Neyse işte
Ben her filmi hatırlarım
Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
'Sofı'nin tercihini' seyrederken çok ağlamıştım.
Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar
Onu da mutlaka hatırlardım.
İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
Bir 'eşya toplayıcısıyım' bayım.

Büyük gemiler de yok artık bayım
Büyük yelkenler de
Büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
İşte az önce bir karabatak daldı suya
Bir süredir de kayıp
Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
Bir gül, bir güle derdi ki görse
Yalan söylüyorum
Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.

Anonymous / HACTIVISM


belgeseli bekliyordum! İnternet'e düştü izledim.

Internet kullanıcısı olup da webin en güçlü ve en "etik" hacker kolektifi ANONYMOUS'u duymayan bilmeyen yok.  
Film de bildiklerimizin pek ötesine geçmiyor onu söyleyeyim...yine de biraz Hactivism de neymiş diyenleriniz varsa ve ilgisini çekiyorsa izleyebilir. 

yalnız bir kaç bi'şey var  altı çizilesi üstünde durulası...
çiziyorum:

"I would love to liven in a country where the government fears its citizens and not the other way around. " 

bu Hactivism'i anlamaya başlamak için güzel bir cümle.


"we know bad things going on in the dark"

Anonymous'un Mısır ve Tunus için yaptıkları gerçekten muhteşem. Mısır'da 27 ocakta internet kapatılıyor. Olacak iş değil ama oluyor. sonra Anonymous devreye giriyor. gerisini anlatmıyorum merak eden izlesin. 


"hackers make a statement about how we should treat information." 
bilgiye erişim özgürlüğüne dair Richard Stallman'ın "Free software Free Society" kitabı filmde de geçiyor. 
"society should not have owners for programs"  cümlesini almış, ama bilgiye ulaşım ve bilginin paylaşımı ve özgürlük kavramları üzerine ufuk açıcı bir kitap. 

Neden kendilerine Anonymous dediklerini neden V For Vandetta filmindeki maskeyi taktıklarını, Scientology ve Tom Keriz'e neden gıcık olduklarını , Paypal ve Mastercard'la nasıl ve niçin uğraştıklarını, INTERNAUT, HACTIVIST, LULZ filan gibi kelimelerin ne anlama geldiğini, Playstation'u nasıl hizaya getirdiklerini vs. merak ediyorsanız....trailer de burada:




13 Ekim 2012 Cumartesi

10 Ekim 2012 Çarşamba

muhteşem gif


SUGARMAN kafası/ gecenin parçası/ sixto rodriguez'in akıbeti

Bu nasıl şarkı kardeşiimmm!



şimdi itiraf edin bi'çoğunuz ilk defa duyuyorsunuz bu nefis parçayı ve Sixto Rodriguez ismini...

peki sahnede bir bidon benzini üstüne döküp seyircilerin önünde kendini ateşe veren yok yok pardon silahı kafasına sıkıp intihar eden psychodelic-rock-folk star'la ilgili bir takım söylentileri duymuş muydunuz?

Sixto (Six-toe gibi söyleniyor) Rodriguez, Detroit'te doğmuş,  Meksika kökenli bir ailenin 6. çocuğu (adı o sebeple sixto yoksa altı parmak filan değilmiş.) 1970 ve 71'de politik söylemi olan ve çoğu fakir kesimin problemlerini anlatan üstelik sözü ve müziği tamamen kendine ait parçalardan oluşan iki albüm yapıyor ki bence parçaların hepsi bomba ; her nasılsa tutmayınca sırra kadem basıyor. Aslında plakları basan yapımcılar Onunla  Dylan arasındaki paralellikten çok umutlanmışlar ama olmayınca olmuyor demek ki, bir türlü halk tarafından tutulmuyor. Fakat Dünya işte; hayatında bir defa bile bulunmadığı Güney Afrika'da  iki plak da -Cold Fact ve Coming From Reality- her tür bilboard rekorunu kırmak suretiyle kendisini bir ikona dönüştürüyor. Zimbabwe , Yeni Zellanda ve Avusturalya'da da albümleri açık arttırmalarda filan satılıyor.


sonra bir söylenti dolaşmaya başlıyor, Sixto'nun ölümüne dair.
adamı iki albümden sonra gören duyan bilen yok! Ölümü hakkında da tuhaf söylentiler var, işte biri yaktı kendini diyor birileri sahnede beynini patlatmış diyor...böyle şeyler.



sonra bir takım sivri zekalılar bu rock efsanesinin üstelik böylesi sansasyonel ve hazin öyküsü olan bir rock efsanesinin ölümünün ardındaki giz perdesini kaldırmaya niyetleniyor...işte arayış böyle başlıyor
Sonra Malik Bendjelloul diye bir adam bu filmi yapıyor. 




ya işte hikaye böyle; bu arada Sixto maaşallah sıhatte...iki dirhem bir çekirdek bir de üstüne üstlük...Hatta şimdi bu film ve hikaye sayesinde tur bile yapıyormuş, valla bizim memlekete gelirse muhakkak giderim onu söyleyeyim baştan.

işte burada da kanlı canlı "I was never lost" diye röportaj vermiş.
http://www.guardian.co.uk/film/video/2012/jul/24/searching-for-sugar-man-sixto-rodriguez-video