gökyüzünün altında gevşemiş onun bunun üzerine kafa yorup duruyor. Emeğin doğasını düşünüyor. Avareliğin doğasını ve göğün kendisini. Kocaman dalga dalga bulutlar yere o kadar yakın duruyorlar ki, insanın kement atıp birini tutası geliyor.- ister başının altına yastık yap ister midene indir. Bir tabak bol sulu fasülyeyi kocaman bir parça bulut etiyle götür, sonra da biraz kestirmek üzere uzan. Ne hayat ama! (hayalperestler- Patti Smith)
6 Mart 2012 Salı
adam "Cemil Turan'a ayıp ettiler, herkes ayıp etti sadece FB camiası değil" diyor.
bence asıl Cemil Turan ayıp etti.
onun ardından yeni doğmuş bebeğinin ismini 'Cemil' koyan kaç baba var düşünüyor mu acaba ?
Bugün Pet shop boys'um ; sinirlerimi aldırdım... oh rahat yani...
mesela bugün domates çorbasından başka kayda değer hiç bir şey yapmadım.
bir de ayşe'yle 20 dakika telefonda konuştuk.
günü Necati'nin golü kurtardı.
22 Şubat 2012 Çarşamba
15 Şubat 2012 Çarşamba
sevgililer günü özel!
8 Ocak 2012 Pazar
Eduard Boubat'ı bilmeyen fotoğrafçı mı olur !!!
insana bulunduğu ortamda ve günlük yaşamında bakan ve onu neredeyse simgeleştiren ayrıntıyı vurgulamasını bilmek...işte fotoğrafçının insansı rolü budur. E. B.- Fotoğraf Sanatı
15 Eylül 2011 Perşembe
Ne güzel insanmış Patti Smith...
In all I do Your thoughts your schemes Captivate my dreams Everlasting, ever new
Sea returns to sea And sky to sky In a life of dream am i When I'm with you
10 Eylül 2011 Cumartesi
Teknede olmak ne güzel; insan biraz olsun...
neyse bu fotoğrafı da çektim diye artizleniyorum.
burası iasos.
herşey yavaş burda. pembe , eflatun, parliament filan...
2 Eylül 2011 Cuma
Basement Jax yapmış yine yapacağını...
20 Ağustos 2011 Cumartesi
RAHATSIZLIK.
Aşk ilişkisinin içkin varlığının bir zorlama gibi etkidiği ve söylenmeyen bir ortak sıkıntı yarattığı, birkaç kişilik sahne.
(A lover's discourse - R. Barthes)
11 Ağustos 2011 Perşembe
"Size arzunuzun imgesini tam olarak verebilecek olan şeye öyle her gün rastlamazsınız." (le Seminaire - LACAN)
16 Haziran 2011 Perşembe
8 uğurlu sayım gibi bir şey...
11 Haziran 2011 Cumartesi
Posing; make another body for myself...
"Farkına varmadan gözleniyor olabilirdim; ancak duygularımın bilinci tarafından yönlendirilmeye kararlı olduğum için bu deneyim hakkında da konuşamayacaktım. Halbuki sıklıkla (bence biraz fazla sık) farkına vardığım halde fotoğraflandığım olmuştur. Böyle bir durumda mercek tarafından izlendiğimi hissettiğim anda herşey eğişiveriyor. Kendimi "poz verme" işlemine veriyor, bir anda kendim için bambaşka bir beden yaratıyor, bir görüntü öncesinde kendimi dönüştürüyorum. Bu aktif bir dönüşümdür. Fotoğrafın kendi keyfine göre bedenimi yarattığını ya da öldürdüğünü hissediyorum. -I transform myself in advance into an image- (Roland Barthes- Camera Lucida)
yok yani olacak iş değil; 10 kere daha falan izleyesim var.
8 Mayıs 2011 Pazar
çoook yorgunum yorgunluktan uyuyamıyorum...
29 Nisan 2011 Cuma
sabahın parçası
üretmek istemiyorum
herkes yeterince üretiyor
ben üretmesem ne olur ki?
üretmiyim tüketiyim.
17 Mart 2011 Perşembe
Ben daha bir hafta sonramı planlayamazken şu avrupalı'nın önümüzdeki yılın eylülünde yapacağı istanbul seyahati için benim evi kiralamak istemesine hayran kalmamak elde değil. Ama ben öyle uzun vaeli plan yapamam... kusura bakmayacak artık.
The hero of the novel "The Time Machine", which a young writer Herbert George Wells published in 1895, travels on a mechanical device into an unfathomable future. There he finds that mankind has split into two species: the Eloi, who are frail and defenceless aristocrats living in the idle gardens and feeding on the fruits of the trees; and the Morlocks, a race of underground proletarians who, after ages of labouring in darkness, have got blind, but driven by the force of the past, go on working at their rusted intricate machinery that produces nothing. Shafts with winding staircases unite the two worlds. On moonless nights, the Morlocks climb up out of their caverns and feed on Eloi.
The nameless hero, pursued by Morlocks, escapes back into present. He brings with him as a solitary token of his adventure an unknown flower that falls into dust and that will not blossom on earth until thousands and thousands of years are over.
The book of Imaginary Beings - J.L. Borges
yani hikayenin güzelliğine bak...
"moonless nights" ne güzel tamlamadır...
şimdi aklıma başka birşey geldi...ben ki Billie Holiday hastası bir insanım "God Bless the Child" parçasını ilk kez Alex Gopher'dan dinlemiştim.
orda Billie ,
them that's got shall get
them that's got shall lose
der;
ben onu hep
moonless sky shall get
moonless nights shall loose
diye duymuşumdur.
çocukken de uydururdum öyle şarkıları...
neyseki şimdi google var...
Morlock'um ben.
8 Ocak 2011 Cumartesi
bu adama pekiala aşık olabilirdim.
25 Aralık 2010 Cumartesi
30'dan fazla ülkede gelenekler klitorisin kesilmesini emrediyor.
Bu kesik , kocanın karısı ya da karıları üzerindeki mülkiyet hakkını teyit ediyor.
Kadın sünnetçileri kadının zevk almasına yönelik olarak işlenen bu suça arınma adını veriyorlar.
ve klitorisi şöyle açıklıyorlar;
klitoris zehirli bir iğnedir, akrebin kuyruğudur, bir termit yuvasıdır, erkeği öldürür ya da hasta eder, kadınları tahrik eder, sütlerini zehirler ve onları doyumsuz ve delidolu yapar.
Bu sakat bırakmayı haklı çıkarmak için bu konuda hiç bir zaman konuşmamış olan
Muhammed peygamberden ve bu konuya hiç değinmemiş olan Kuran'an alıntılar uydururlar.
20 Aralık 2010 Pazartesi
Sir Walter Raleigh kuzeyde tütünü buldu. Tütünü pipoyla içen bu adam ingiliz soylularına tütün zevkini tanıttı.
In a brilliant, off the cuff article from 2007, A.N. Wilson, writer for the Telegraph, asks the question of smoking bans: "Is this the end of English literature?"
"I have been racking my brains to find a single non-smoker among the great English poets or novelists of the 17th, 18th, 19th or 20th centuries. Possibly, Keats had to lay off the pipe tobacco a bit after he developed tuberculosis."
"Tennyson, who only stopped smoking in order to eat and sleep, describes in one of his letters sitting in a pub with a friend and doing very little except 'staring smokey babies' at one another."
"Sitting with my drink in such now-empty bars, my mind has turned to the great smokers of the past - to C S Lewis, who smoked 60 cigarettes a day between pipes with his friends Charles Williams (cigarette smoker) and Tolkien (pipe-smoker); to Thomas Carlyle, whose wife made him smoke in the kitchen of their house in Cheyne Row, but who is unimaginable without tobacco, to Robert Browning, who quickly adapted to the new cigarette craze, to the great John Cowper Powys, who continued to smoke cigarettes, and to produce fascinating novels, into his nineties."