Lichtenberg etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Lichtenberg etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mayıs 2019 Pazar

bu Lichtenberg beni öldürecek;

size daha önce de bahsetmiştim elime geçen Lichtenberg aforizmaları kitabından,  tam şurda:
https://justdriftingaround.blogspot.com/2019/04/aktarmal-okumalar-2.html

Okuduça daha da ilginç buluyorum bu adamı. Bazılarına aforizma da denmez, olsa olsa düşünce balonu. Yazık twitter çağına yetişseymiş fenomen olurmuş.
İlahi Lichtenberg sen çok yaşa!

Aforizmalar:

(52)
iç huzura , hiç bir görüşü olmamak kadar iyi gelen bir şey yoktur.

(143)
İçmek, insan 35 yaşına gelmeden içmiyorsa, çoğu okurumun sandığı kadar kınanacak bir şey değildir. Bu yaş aşağı yukarı, insanın hayatındaki labirentlerden çıkıp, gelecekteki yolunun açık bir biçimde önünde uzandığını gördüğü düzlüğe adımını attığı zamandır. Bu yolun doğru olmadığını ancak o vakit görürse üzülür; başka bir yol tutması içinse , eğer gayet ayağına çabuk biri değilse, pek geç olmuştur. Bu keşif bir huzursuzluğa yol açmışsa şarap, beş altı bardak, veya Horatius'un spes dives'i kadar içildiğinde , mucizeler yaratır; insana kaybettiği konumunu kazandırır, zihin sistemi her şeyi en hoş tarafıyla görür, görüşünü tıkayan ne varsa ruh oraya dalıp gözün kuvvetlenmek, ruhun en hoş biçimde doymak için isteyebileceği renklerin, en safından pembe veya en canlısından yeşil bir ışığın aydınlattığı en güzel manzaraları ortaya çıkarır.

(6)
uzun bir mutluluk daha sırf süresi yüzünden kaybeder.

(323)
Bir kral olaydım da kıt yeteneklerimle Büyük L. diye çağrılaydım. (ahahahahahaha :D!)

(342)
söyleyin burun kıvırmanın burun silmeden önce öğrenildiği bir ülke daha var mıdır Almanya'dan başka?

(174)
Papa'ya sakal takmak, reform bu mu?

(132)
zaman zaman sekiz gün boyunca dışarıya çıkmayıp alabildiğine keyif içinde evde oturduğum oluyor; bir emir verilseydi de aynı süreyi evde mahpus geçirmem gerekseydi hasta olurdum.

(51)
Kimi ülkelerin esenliğiyle ilgili kararlar oyların çoğunluğuna göre verilir, oysa herkes itiraf eder ki, iyi insandan çok kötü insan vardır. (KAPAK!)

(216)
jüponu kırmızı-mavi geniş çizgiliydi ve bir tiyatro perdesinden yapılmışa benziyordu. En öndeki yer için çok şey verirdim, ama oyun oynanmadı. (bak bak bak, teşbihlere gel! çapkın Lichtenberg :D )

(399)
Yas tutan genç dullar niçin o kadar güzeldir? (inceleme konusu)
(tipe bak bi de inceleme konusu diye parantez açmış :D!)

(557)
Şunun açıkça farkına vardım : çoğu zaman , yatarken aklıma gelen bir fikir , ayakta dururken aklıma geldiğinden farklı oluyor, hele pek bir şey yememişsem ve yorgunsam. (Ne desem bilemedim gerçekten!)






7 Nisan 2019 Pazar

Aktarmalı okumaları #2

Poetry dergisi 1919, ekim sayısında yayımlanan Wallace Stevens'ın şiiri; 'The Indigo Glass in the Grass'

ÇİMLER İÇİNDEKİ CAMGÖBEĞİ ŞİŞE
Hangisi gerçek-
çimler içinde bu camgöbeği camdan şişe mi,
Yoksa sardunya saksılı peyke, lekelenmiş şilte ve güneşte kuruyan tulum mu?
Hangisi gerçekten içine almış dünyayı?
Hiç biri, ya da ikisi birden.

çeviri: Talat Sait Halman 




okumayı özlediklerim oluyor
gibi yazıyorum kendime...
-hani ıssız yolda yürürken kendine fıkra anlatıp kahkaha atan adam fıkrası var ya; arada elini sallıyormuş'geç allasen' der gibi. Ardında yürüyen adamın dikkatini çekmiş, yetişip sormuş; 'kahkaha atmanızı anladım da o arada yaptığınız el hareketi ne?' diye; ' eh bazen bildiklerim denk geliyor' demiş.
inoportuno

o günün kelimesi paraketa'ydı ve ben bu kelimeyi Sait Faik'in bir hikayesinden hatırlayıvermiştim birden!

otoparkta boş park yeri bulmak için kubera mudra. 

Barefoot in the park -James Blake feat. Rosalia  güzel parçaymış.

Sahaftan kitap almayı özlüyor insan gerçekten! Ah bir de aforizmalar olunca... lotarya çeker gibi aç hangi sayfasından istersen oradan yürü...

Lichtenberg'in Aforizmaları (Dost Kitabevi /2000 Ankara) çev: Tevfik Turan
okudukça garipsediğim bazı çıkarımlar... Enteresan.

- Şiddetli hırsla şüpheciliği bir arada gördüğüm çok olmuştur.  (benim de bir kere görmüşlüğüm var!)

- kastettiğiniz insanları pekala biliyorum: Zihinden ve teoriden ibarettirler ve bir düğmeyi bile dikemezler. Safi kafa , bir düğme dikmeye yetecek kadar olsun el yok!  (müthiş tespit çok güldüm!!!)

- insanların hala katakullilerle yönetilmesi gerektiğine göre , dünyada her şey yolunda olamaz.
(yönetildiği veya yönetilebildiği değil yönetilmesi gerektiği... ifade çok manidar)

- okuduğunun sana hükmetmesine izin verme, sen ona hükmet!

-  Çok hoştur , yabancı bir kadının dilimizi konuştuğunu ve güzel dudaklarından hatalar döküldüğünü işitmek. Erkeklerde bu böyle değil !  (hehe yalan mı?)

- yazmak her insanda uyuyan sistemi uyandırmak bakımından mükemmeldir; ve yazan herkes de , yamanın içimizde olduğu halde daha önce açık seçik farkına varmadığımız bir şeyi uyandırdığını fark etmiştir.

- şimdilerde Fransızların o kadar sık kullandığı organizasyon kelimesi pekala bilim meselelerine de uygulanabilir. İnsanın bildiklerini organize etmesi için hipotezleri ve teorileri olmalıdır. yoksa herşey bir moloz yığınından ibaret olur.

- Rousseau der ki; sadece kendi anne-babasını tanıyan çocuk onları da tanımıyor demektir.

- Bence her fırsatta vazife icabı espiri yapmadan duramayanlardan daha berbat bi insan türü yoktur.

-Her fikir erkeği dişisini buldu. Ama onun kafasındaki fikirleri ya safi erkek, ya da safi dişiydi herhalde. Çünkü hiç yeni bir fikir doğmadı. 

- Türkler kuru yoldan sarhoş oluyor, afyonla. (ahahahah bu nasıl bi tespit yahu?)

- Altın bir kural: İnsanları görüşlerine göre değil , bu görüşlerin onları neye dönüştürdüğüne göre değerlendirmeli.

.
.
destination:

.