23 Ekim 2021 Cumartesi

Gecenin şarkısı ve uzun vadecilik mevzuları

Bir makalede denk geldim acayip hoşuma gitti Karl Marx’tan yaptığı bir alıntıyla mevzuyu bi aydınlattı kafamda.

Bu longtermizmcilik ile ilgili bir iki husus aklımı kurcalamıyor değildi hani.

Bu ara en seksi konulardan biri bu longtermizm mevzuu. 

Seller, yangınlar, buzul erime vaziyetleri, tedarik krizleri, üretmeden sürekli tüketen insanlık, virüsler falanlar filanlar sebebiyle apokaliptikizmcilik had safhaya varmıştı ya… 

Haklı sebeplerlere bazı bilim insanları pek karamsar. İnsanlık olarak 2100’ü görme şanşımızın yüzde elli olduğunu söyleyenler mi dersiniz,  dünya üzerindeki son nesil olma şansımız çok yüksek diyenler mi; ya da iklim mevzunda planet earth için tehlike çanları çalanlar mı…sona gidiyoruz, malum… kıyametçiler hazırlık yapıyor; sayıları her geçen gün; her yeni mutasyonla biraz daha artıyor. Evinden çıkamama hastalığı olan da olmayan da mümküm mertebe evde kalmayı tercih ediyor.

o evinin altına underground depo/barınak yaptırıp konservelerden kaleler inşaa edenlere “harbi manyak” yakıştırması yapan biz/ ben dahi korona krizi patladığında kendi stokçuluğumuzdan ürktük öyle ya…

İnsanın istfçiliği fıtratında var. Kolonyası olsun, tuvalet kağıdı olsun efendime söyleyeyim makarnasız ne yapardı insanlık bir düşünün…makarna yoksa erişte yesinler ahahahatlhfylflföhcşkdjff

Neyse işte bir kaç sivri zekanın “future of humanity institute” diye bir enstütü kurduğundan haberiniz var mıydı? 

Bunlar da bu dünya yıkılmaz da kalırsa ne bok yiyeceğiz mantığıyla uzun vade araştırmaları yapıyorlarmış. Acayip bütçeler Elon Musk filan müthiş bağışlar araştırma fonları vs vs.

İyi de şu var yani. 

Dünyanın anasını belleyin; belleyenlere seyirci kalın, mütemadiyen şikayet edin ama düzeni değiştirmek için kılınızı kıpırdatmayın; parayı dünya yıkıldıktan sonrası senaryolarına sıvayın. Kafayı yemişsiniz yahu.

Nerden geldik buraya…

Hah Karl Marks şey demiş ya oradan geldik. “the point of philosophy isn’t merely to interpret the world but change it,”

Bunu dediğinde yıl 1845 filan…

Türkiye özelinde de hep aynı tutukluk söz konusu

Tespitçilikte üstümüze yok. Kiminle konuşsam kimi dinlesem aynı şey…”durum feci yokoluşa doğru sürükleniyoruz…”

Neyse canım daha 2100’e çok var yahu patlat bi şarkı drifter





Hiç yorum yok: