28 Eylül 2016 Çarşamba

Glass Harmonica'nın hikayesi!

Glass Harmonica/Steklyannaya Garmonika Sovyetlerde resmi olarak gösterimi yasaklanan ilk animasyon. 1968 yapımı!
ironisi kendinden! bürokratik sansürcülüğü hicvederken kendisi sansüre takılan film sürreal bir dille bize bir masal anlatıyor. Masal şöyle :  Bir gün bir ülkede bir sanatçı insanların daha önce hiç duymadıkları bazı sesler çıkartan tuhaf bir enstruman yapar. Çıkardığı sesler halk üzerinde pozitif  eylem ve derin düşünüşü tetiklemektedir. Oysa sermayenin güdümüyle hareket eden siyah şapkalı siyah pardösülü adamlar (brükrotlar, polis vs.) bu enstrümanın çıkarttığı seslerden hiç hoşnut değildirler... Gerisini anlatmayayım da seyredin!

Bakalım siz de kendinizi bu masalın içinde bir yerlere koyabilecek misiniz?


The Glass Harmonica (Стеклянная гармоника, 1968) by Andrei Khrzhanovsky

bu arada cam armonika'nın gerçeği bu

gerçeği de yasaklanmış!
niye?
çünkü; 1000 ila 4000 hertz frekans arasındaki sesleri çıkartıyormuş, beynimiz ise 4000 hertz'in altındaki sesleri algılayamadığı için duyma problemleri oluşuyormuş, bir de sağ ve sol kulak arasında faz farkına yol açıyormuş bu da bazımızı delirtiyormuş, ruh hali hali hazırda gelgitli olan arkadaşlar dinlemesin diyollar!
Amaan ben de! hangimizin ruh hali sağlam ki allasen? dinle gitsin! battı balık yan gider!
burda var bi kaydı;
http://listelist.com/delirten-yasaklanan-entruman-glass-harmonica/


4 yorum:

Serhat dedi ki...

Çok alakasız bir şekilde aklıma bu şarkı geldi:

https://www.youtube.com/watch?v=X4Dthz3a6aE

drifter dedi ki...

ilginç! acaba Anathema sen de glass harmonica etkisi yapıyor olabilir mi?
ben de yapıyor da!

Serhat dedi ki...

Valla Anathema ülkemizde hep "Ya çok sevilen ya da nefret edilen" tarafta olmuş bi grup..Ben seven tarafta olduğum için pişmanlık hissetmedim hiç..Üzerimde pek çok etki yaptığı doğrudur, ergenken The Silent Enigma'yı dinleyip hem hüzünlenip hem de coşardım, A Natural Disaster üniversite yıllarımın güzide albümüydü, bazen hala işyerinde Fragile Dreams açıp milletin kafasını şişiriyorum:) 2005'te Kilyos'ta plajda bile izledim adamları:D Hatta 2004'teki konser öncesi Taksim'de yapılan imza gününe Liverpool klasörümü imzalatmaya gittiğimde pek şaşırmışlardı:)

Hangimizin ruh hali sağlam ki, evet..Bununla yaşamayı kabul ediyorsun ya da reddediyorsun..Reddediyorsan biraz daha kredin oluyor o kadar..

Yanlız bu aletin gerçekten hipnotize edici etkisi varmış:)

drifter dedi ki...

şaşırmışlardır tabi:)