12 Aralık 2012 Çarşamba

duyularımın dış gerçekliği kaydettiğini, buna karşılık itkilerimin hiç bir zaman duygularıma ulaşamadıklarını şaşkınlıkla keşfettim. Kapalı bir odada yaşıyordu duygularım ve ben, verilen talimata uygun olarak ve hep önceden tasarlayarak onlardan yararlanabiliyordum. Kendi gerçekliğim öylesine derinden bölünmüştü ki, onun farkına bile varamıyordum.

duyguların anılarıyla varoluyordum. Onları yeniden üretmeyi oldukça iyi bilsem de kendiliğinden ifade edemiyordum; yaşadığım sezgilsel deneyimle onun duygusal ifade edilişi arasında, bir mikrosaniye de olsa hep bir zaman farkı vardı...
(Ingmar Bergman)

Hiç yorum yok: